Her sene sonunda bu zamanlar kendime bir yazı yazarım. Geçirdiğim seneden çıkardığım derslerin notunu tutarım bir bir. Tekrar dönüp baktığımda aslında her sene birbirinin aynısı gibi gözükse de, aldığımız dersler hiç aynı değil. İnsan bir güne bile neler sığdırırken koca bir seneye ne hikayeler sığdırıyor. Belki bu seneden başlayarak, siz de kendiniz için böyle bir yazı çıkarabilirsiniz.

2017 pek çok açıdan birçok ders aldığım bir sene oldu. Bu yazılarla her sene kendimi biraz daha tanıyorum, kendime biraz daha ısınıyorum. Ve kendimi tanıdıkça düşüncelerimin, davranışlarımın ve çevremin ne kadar değiştiğini görüyorum.

Birçok zaman anlarız ama farkında olmayız ya da kabullenemeyiz bazı şeyleri. Bu sene benim için her şeyden çok kabullendiğim ve farkında vardığım bir sene oldu ve bu kelimelerin ne kadar değerli olduğunu anladığım bir yıl.


Hayat Bazen Siyah, Hayat Bazen Beyaz ve Hayat Rengarenk!

Biraz geç olsa da öncelikle hayatta hep beyaz olmayacağını, amacımızın beyazdan oluşan bir hayat olmaması gerektiğini kabullendim. Hayatın her renginin olduğunu özellikle hiç istemediğimiz renklerin de o hayatta olduğunu kabullendim. Yani aslında hayatta iyi kadar kötü olayların olabileceğini, salt amacımızın sadece mutlu olmak olmadığını aslında hayatı her yönüyle sevmem gerektiğini kabullendiğim bir sene oldu.

Hatasız Kul Olmaz, Hatamla Sevdim Kendimi!

Bu zamana kadar her zaman mükemmel olmaya çalışıyordum ve o çaba içinde dönmeye o kadar alışmıştım ki, mükemmel olmayacağımı görmeyi kabullenmem de oldukça zamanımı aldı ve alıyor. Hata yapmayı kabul etmeyen bünyeme hata yapabileceğini o kadar güzel gösterdi ki bu sene hatta hatalarımla yüzleşmeyi bile öğrendim. Aslında geçmişte de birçok hata yaptığımı farkettim ve hatalarıma rağmen kendimi affetmeyi öğrendim.

Kendim olduğu kadar pek çok kişinin de hata yapabileceğini ve onları hiçbir sebep gözetmeksizin hataları ile kabul etmeyi öğrendim. Affedemediklerim oldu ama onların da hayatımda olmaması gerektiğini anladım.

Acılarım Bana Beni Anlattı!

“Onlara acı dilemeyin, siz bu değilsiniz.

Eğer size acı verdilerse , içlerinde acı var demektir.

Onların iyileşmesini dileyin, ihtiyaçları olan bu!”

Najwa Zebian

Bu sene en sevdiğim sözlerden biri oldu ve sözde de dediği gibi canımı acıtanlar için “iyileşmelerini” diledim. Yaşadıklarımla barışmam gerektiğini, canım ne kadar yansa da, daha da yanabileceğini ama en sonunda yine onu kendim iyileştirmem gerektiğini farkettim. Onlardan ne kadar kaçmak istesem de kaçamayacağımı kabullendim.

“Yüzünü daima güneşe dön, gölgeler daima arkana düşer.”

Walt Whitman

Canımı acıttığını çünkü benim için önemli olduğunu gördüm. Dolayısıyla kendim için önemli olan pek çok şey keşfettim. Ve tüm bunlarla birlikte kendime kızmak yerine, şefkatli olmayı, kendi acılarıma saygı duymayı, onları görmemek yerine onları anlamayı denediğim bir sene oldu. Ve bunun iyi hissettirdiğini farkettim. Ve tüm yaşadıklarım için önce teşekkür ettim, sonra şükrettim.

Davranışlar Alışkanlıklara, Alışanlıklar Değerlere, Değerler Karaktere Dönüşür!

“Önemli olan neyi bildiğin değil, neyi sürekli yaptığın...”

Tony Robbins

Yaptıklarımız zamanla alışkanlıklara dönüyor, kendimize iyi gelen şeyleri ne kadar çok yaparsak o kadar alışkanlık haline gelir. Telefonumdan daha çok uzaklaştıran şeylerle uğraşırken buldum kendimi. Güne erken başladığım bir sene oldu. Gün batımına daha çok şahit olduğum, daha çok yürüdüğüm, daha çok yazdığım, daha çok hayal kurduğum bir sene oldu. Çünkü şu sözü hiç unutmadan, her gün okudum;

“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür.

Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür.

Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür.

Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür.

Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür.

Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür.

Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.”

Mahatma Gandhi

Ne Geçmiş, Ne Gelecek Elinde Olan Bu An!

Başlık bu kadar iddialı olsa da söyleyeceklerim bu kadar iddialı değil. Geçmişi de, geleceği de unutmadan o an’ın önemini kavramaktan bahsediyorum aslında.

Ben geçmişle kavga ederken, geleceği düşünürken yaşadığım an’ı kaçırdığımı farkettiğim bir sene oldu. Geçmişimle birlikte, geleceğimi de düşünerek an’da kalmayı öğrendim. Her günün iyi geçmeyeceğini ama her günde iyi bir şey olduğunu farkettim.

Kim Ne Derse Desin Senin İçin Önce Hoş, Sonra Boş!

İnsanların hakkımda ne düşüneceğini hiçbir zaman değiştiremeyeceğimi sonunda anladım. Beni olduğum gibi kabul etmek istemiyorlarsa, ben ne yaparsam yapayım, kabul etmeyeceklerini anlamakla kalmadım, gördüm. En yakınım dahi olsa, çabamı, mücadelemi takdir etmedikleri gibi küçük görebilecekleri gerçeğiyle de yüzleştim. Aynı zamanda bu sadece başkaları tarafından değil aynı zamanda içimde de biraz bu insanlardan bir ses olduğunu farkettim. İçimde her zaman beni, yaptıklarımı ve yapacaklarımı küçük gören ve beni onlardan alıkoyan bir “yapamazsın” sesi olduğunu ve ona inat yaptığım ve sonunda kendimle gurur duyup, kendime daha çok güvendiğim bir sene oldu.

Hayat Paylaşınca Güzel!

İnsanları sevindirmenin ne kadar mutlu ettiğini bir kez daha farkettim ve yine çok kişiyi sevindirdiğim bir sene oldu. Sevindirmenin yani sevmenin paylaşmanın en güzel hali olduğunu bir kez daha gördüm. Hayatın gerçekten yaşadıklarını, elindekileri çevrendekilerle, ihtiyacı olanlarla paylaşınca güzel olduğuna bir kez daha şahit oldum.

1,2,3 Sabır!

Sabretmenin ne kadar değerli bir erdem olduğunu bir kez daha anladım. Ve yine gördüm ki; sen ne kadar çabalarsan çabala her şeyin bir zamanı var. Verdiğin emek ve çabalamanın sonrasında o uğruna emek verdiğin şey her ne ise onun için tevekkül olmayı, ona saplanıp kalmamayı, sonucu çevremdeki herşeye kayıtsız kalmadan hayatıma devam etmeyi kabullendim. Yani ne yaparsam yapayım olacağa engel olamayacağımı, arkaya atmayı ve bu gerçekle yaşamayı öğrendim. Kontrolü biraz elden bırakmanın ne kadar güzel süprizlerle hayatımıza geri döndüğünü farkettim.


Nefes Alıyoruz, Şimdi Nefesi Tutuyoruz ve Nefesi Veriyoruz!

Sözlerimin arasına bir nefes arası dahil etmeyi öğrendim. Söylemeden önce bir nefes alıp konuşmayı ve aslında aldığımız o nefesin ne kadar önemli olduğunu öğrendim.


Özlem Hiç Bitmiyormuş!

Kaybettiklerinizi zaman geçtikçe daha çok özlediğimizi farkettim. Anılarımız tazeyken, sesi kulaklarımızdayken hala çok anlayamıyor insan. Ama zaman geçtikçe hem o sesi unutmamak için, hem o anıları unutmamak için zaman bir yandan akarken onlara tutunmak özlemi daha da artırıyormuş.

Özetle; en çok çevremdekileri daha yakından tanıdığım, insanlara çok güvenip çok aldandığım, pek çok yara aldığım ama aynı zamanda yalnız olmadığımı, çok güzel dostlarım olduğunu, sevindirmenin ne kadar mutlu ettiğini, kendine değer vermenin sadece kendini değil çevrendekileri de olumlu hissettirdiğini, önceliklerini yeniden belirlemeyi…

2018’den Beklediklerim…

Öncelikle 2017’de öğrendiklerimi unutmadan, onlardan aldığım dersleri uyguladığım bir sene olmasını diliyorum.

Hepimiz Özeliz!

“Bir şeyin özel olabilmesi için, özel olduğuna inanmanız gerekir.”

Geçtiğimiz gün yani 2017’nin son günlerinde bir sinemanın koridorunda gördüğüm bu yazı pek çok şey düşündürttü bana. Belki de önümüzdeki sene yani 2018’in benim için temasını belirlememe yardımcı oldu diyebilirim. Hepimizin hayatı, her anı özel. Hiçbirimizin hikayesi, hayatı ya da bir anı bir diğerinden özel değil. Herkesin yaşadığı kendine özel. Kendimiz için de durum aynı işte, hepimizin hikayesinde olduğu gibi. Bahsettiğim bencilce “ben ve benim hayatım özel gerisi önemli değil” bir düşünce değil, bir bütün olarak herkesin ama herkesin hayatının özel olduğunu kabul etme düşüncesi. Bahsettiğim öyle genel geçer bir şey de değil, üzerine düşününce, böyle yaşayınca gerçekten farkediyorsunuz. Gerçekten yaşadığınız hayatı ve kendinizi özel hissettiğiniz kadar mutluluk saçıyorsunuz etrafınıza. İlla birilerinin sizi özel hissettirmesi de gerekmez, önce kendiniz hissetmelisiniz. Sen kendini ne kadar özel hissedersen, o karşındakine de o kadar özel olduğunu hissettiriyorsun, o kadar sağlıklı iletişim kuruyorsun, o kadar mutlu ediyorsun.

Geniş Açıdan Bak!

“Eğer bir şeyle ilgileniyorsanız, onu neden ve nasıl yapamadığınıza dair hikayeler, bahaneler, sebepler ve koşullar öne sürersiniz. Eğer o şey için baş koyduysanız, ne gerekiyorsa yaparsınız.”

Çoğu zaman bir sarmalın içinde dönerken buluyoruz kendimizi. Tek bir şeye odaklanmış onun için deli gibi çabalarken. Ama aslında dünya çok hızlı geçiyor ve bu hızda bırakın bir seneyi, bir sonraki günü bile planlamak oldukça zorken hayat planları yapmalı. Bir sene içinde yaşayacaklarımızdan çok aslında hayatla ilgili genel planlar yapmalıyız. İdeallerimizi gerçekleştirebildiğimiz ya da onlar için adım atabildiğim bir sene olmasını diliyorum.

Tut Elinden!

“Mum, bir diğerini yakınca, kendisinden bir şey kaybetmez.”

Jayson Gaignard

Bu sene kendimizden gençlere daha çok yol açtığımız bir sene olsun diliyorum. Gerek kariyer, gerek eğitim ve hayatın her alanında daha çok elden tutabildiğimiz bir sene olmasını diliyorum.

Mutluluklarımı, mutluluklarımızı gönül rahatlığı ve suçluluk duymadan paylaşabileceğimiz bir sene diliyorum. Gözlerinin içi daha çok gülen, daha çok umut eden insanlar görmeyi diliyorum. Sokakta sebepsizce selam verebilen ve birbirimize gülümseyen insanlar olabilmeyi diliyorum.

Allah’tan tüm insanlara vicdan, merhamet bağışlamasını diliyorum. İnsanların kalbine dokunabilmelerini öğrenmelerini diliyorum. Kalbimizin ihtiyacı olan ve ona iyi gelecek insanlarla yollarımızın kesişmesini diliyorum. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun birbirimize sevgiyle yaklaşalım istiyorum. Çevreye, canlılara daha çok saygı ve sevgi gösterdiğimiz bir sene olmasını diliyorum. Onların bazen bir hareketi, bazen de bir tomurcuğu ile ne anlatmak istediğini anlayabildiğimiz bir sene olmasını diliyorum. Nefes alabildiğimiz, aldığımız nefesin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladığımız, mutluluklarımızı paylaştığımız, gözlerden yaş yerine umut akan bir yer olmasını diliyorum.

Hepinize sağlıklı, kendinize verdiğiniz sözleri tutabildiğiniz, merhametli olabildiğiniz, etrafınızdaki insanlar için iyi örnek olabileceğiniz, deneyimlerinizle başkalarına da ufuk açtığınız, kaçırdığınız fırsatların daha iyileri ile karşılaştığınız, daha çok ürettiğimiz, hayırlı kazançlarınızın olduğu, hak yemediğiniz, çevremizdekilere duyarlı ve faydalı olabildiğimiz, özel olduğunuzu hissettiğiniz ve hissettirdiğiniz, saygı duyduğunuz, gençlerin önünü açtığınız ve onları desteklediğiniz, çocukların elinden tutabildiğiniz, yeni yerler keşfedebildiğiniz, yepyeni şans kapılarının açıldığı bir yıl dilerim…

İçinizdeki hiç yılmadan, herşeye rağmen yeniden başlayabilen çocuğa kucak dolusu sevgilerle,

Şimdiden Mutlu Seneler...