Yaz mevsimi artık yerini yavaş yavaş sonbahara bıraktı. Ağaçlar yeşillerini sonbahara teslim ederken soğuk ve uzun bir kışa merhaba demenin zamanı geliyor. Çocuklarımız uzun bir tatil döneminden sonra okul yollarına tekrar döndüler. Hayatın koşuşturması bizi günlerin, haftaların, ayların ve mevsimlerin güzelliğini geçirmemizden geri alıyor olmasına müsaade etmeyelim.
Göktürk yeşil ve modern şehir anlayışını bir arada sakinlerine sunmasıyla İstanbul sıralamasındaki önceliğini korurken, sokaklarımızda oluşmaya başlayan trafik ve bitmeyen park sorunları bizim hayatımıza müdahale ediyor. Büyük havalimanı projesi ile üçüncü boğaz köprüsünün güzergâhına yakınlığımız bizleri Göktürk’ün geleceği için umutlandırırken aynı zamanda içinden çıkılmaz problemler vermesinden korkuyoruz. Bu haliyle akşamları ve sabahları inanılmaz trafik kuyruklarına neden olan düzensizlik, bizleri karamsarlığa doğru itiyor. Gazetemizde sadece sorunlara yer veriyormuş gibi bir havanın içerisinde olmadığımızın altını çizerek, Göktürk genelinde halkın sorun olarak gördüğü tüm konulara değinmek istedik. Göktürk güzel ve çok hızlı gelişmekte olan bir semt olduğu için sorunlarının çözümleri de zaman alıyor. Ancak önemli olan nokta çözümlerin halkın istediği yönde çözümler mi yoksa genel düşünceler ile geçiştirilen çözümler mi olduğudur.
Ufak bir örnekleme gerekirse; Eyüp Belediyesi beyaz masa ile yapılan onlarca mail trafiğinde Göktürk Caddesi , Reyhani Sokakta bulunan bir marketin mal kabul bölümüne büyük kamyonların girmesi ve mal boşaltırken yerlere bırakılan ambalaj ve atıklar ile oluşan çevre kirliliği, gürültü kirliliği ve maddi hasarlı araç kazaları, yan ve arkasında kalan binada yaşayan aile ve ufak çocukların eve giriş çıkıştaki güvenlik sorunları ile ilgili şikayetli yazılarımızda Eyüp Belediyesi beyaz masa ekiplerinin bulmuş olduğu çözüm ; CIKMAZ SOKAK DEDIGI REYHANI SOKAK O….. MARKETIN BULUNDUGU BINANIN PARSELINDE KALDIGI, ANILAN MARKETIN KENDI PARSELINI KULLANARAK MAL INDIRMESINDE BIR MAHSUR GORULMEMISTIR. (Cevap mailden ufak bir kesit) Şeklinde cevaplar aldık. Benim anladığım; Reyhani sokak tamamen ismi anılan marketin bulunduğu binaya ait olduğudur. Şimdi soruyorum; bu Reyhani Sokak bu ismi anılan marketin bulunduğu binaya mı ait yoksa devlete mi ait? Markete ait binanın malı ise neden devlet oraya sokak ismi koyup tabela astı? Eğer devlete ait ise neden onlarca yazılan 16 hanenin ortak imzalı dilekçesi olmasına rağmen devlet buraya sahip çıkmıyor? (Gerekli görülürse tüm mail ve yazışmalar istenilen kişi ve kurumlara gönderilebilir)
Göktürk genelinde binler ile ifade edebileceğimiz anket sonuçlarında karşılaştığımız sonuçlara gazetemizde yer verdik. Göktürk halkının sorunlarını gazetemizin ilk basım hayatından bu yana yayımladık. Şimdi geriye dönük sayılarımıza baktığımızda sorunlarımızın pek değişmediğini görüyoruz. Ayrıca üzerine eklenen diğer sorunlar ile her geçen gün biraz daha uca doğru gittiğimizi anlamamak mümkün değil. Yaklaşan seçim dönemi ile belediyelerin sınıfta kalıp ya da kalmayacağını halkın vermiş olduğu notlar ile öğrenmiş olacağız.
