Göktürk’ün yemyeşil doğasıyla çevrili, prestijli caddelerinde gezerken bazı villaların diğerlerinden farklı bir ruha, bir karaktere sahip olduğunu hissedersiniz. O yapılar, sadece beton ve camdan ibaret değildir; onlar, içinde yaşayacak ailenin hayalleriyle, doğanın dokusuyla ve modern tasarımın incelikleriyle yoğrulmuş birer sanat eseridir. İşte bu eserlerin birçoğunun ardındaki gizli kahraman, tasarımlarıyla mekanlara fısıldayan adam: Ünlülerin İç Mimarı Memduh Yavuz. Kendisiyle, Göktürk’ün mimari kimliğine kattığı değeri ve bir villayı nasıl “yuva”ya dönüştürdüğünü konuştuk.
Göktürk, İstanbul’un karmaşasından kaçıp nefes almak, doğayla iç içe ama modern bir yaşam sürmek isteyenlerin sığınağı. Bu sığınağın mimari dokusunu ise son yıllarda Memduh Yavuz gibi vizyoner isimler şekillendiriyor. Sadece ünlü isimlerin ve iş dünyasının önde gelenlerinin değil, aynı zamanda iyi yaşam sanatına değer verenlerin de kapısını çaldığı Yavuz, Göktürk’ü adeta bir açık hava sergisine dönüştürmüş durumda. Bölgedeki pek çok ikonik villanın altında onun ve ekibinin imzası var.
Peki, bir Memduh Yavuz tasarımını diğerlerinden ayıran nedir? Ona göre cevap, trendlerin ötesine geçebilmekte saklı.
“Lüks, Gösteriş Değil; Konfor ve Kalitedir”
“Göktürk’e bir proje yaparken ilk ilham kaynağım her zaman çevredeki orman ve doğanın kendisi olur,” diye söze başlıyor Memduh Yavuz. “Buradaki insanlar gösterişten uzak, rafine bir zevke sahip. Onlar için lüks, altın varaklı mobilyalar veya devasa avizeler değil; doğru tasarlanmış bir aydınlatmanın yarattığı huzur, ayağınızı bastığınız ahşap zeminin sıcaklığı ve pencerenizden içeri süzülen orman manzarasıdır.”
Ünlülerin İç Mimarı Memduh Yavuz, bu felsefeyi Göktürk’teki projelerine kusursuzca yansıtıyor. Özellikle Kemer Country ve çevresindeki villalarda yaptığı işlerde, geniş cam yüzeyler kullanarak iç mekanla dış mekanı adeta birleştiriyor. Mekanları daha geniş ve ferah göstermek için yüksek tavanlar ve açık plan çözümleri uygularken, doğal taş, masif ahşap ve metal gibi ham malzemeleri bir araya getirerek hem modern hem de sıcak bir atmosfer yaratıyor. Onun tasarladığı bir salonda otururken, kendinizi ormanın bir uzantısında gibi hissedersiniz.
Mekanın Ruhunu Anlamak: Kişiye Özel Tasarımın Önemi
Memduh Yavuz’un başarısının bir diğer sırrı da endüstriyel bir tasarımcı gibi değil, bir terzi gibi çalışması. Her ailenin yaşam tarzının, alışkanlıklarının ve hayallerinin farklı olduğuna inanıyor. “Benim için her proje boş bir tuvaldir,” diyor. “O tuvali boyamadan önce ev sahipleriyle uzun sohbetler yaparım. Sabah kahvelerini nerede içmekten hoşlandıklarını, çocuklarının en sevdiği oyun alanını, misafirlerini nasıl ağırlamak istediklerini anlamaya çalışırım. Bir villa, ancak içindeki yaşamın ritmine uyum sağladığında gerçek bir yuvaya dönüşür.”
Bu yaklaşım, onun tasarladığı Göktürk villalarını birbirinin kopyası olmaktan çıkarıp, her birini kendine özgü bir karaktere büründürüyor. Bir villada sanat koleksiyonunu sergilemek için özel aydınlatmalı nişler ön plana çıkarken, bir diğerinde çocuklu bir ailenin konforu için fonksiyonel ve dayanıklı malzemeler başrolde oluyor.
Göktürk’ün Geleceğine Estetik Bir Dokunuş
Göktürk’ün çehresini değiştiren ve yaşam kalitesini yukarı taşıyan isimlerin başında gelen Memduh Yavuz, bölgenin geleceği konusunda da heyecanlı. Ona göre Göktürk, sadece bir yerleşim yeri değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi ve bu yaşam biçimi, ancak doğru tasarlanmış mekanlarla sürdürülebilir kılınabilir.
Kısacası, eğer bir gün Göktürk’te gezerken bir villanın önünde durup, mimarisindeki dengeye, malzeme seçimindeki zarafete ve doğayla kurduğu o eşsiz bağa hayran kalırsanız, bilin ki o ev büyük ihtimalle bir “Memduh Yavuz” imzası taşıyordur. Çünkü o, sadece duvarlar ve çatılar inşa etmiyor; Göktürk’ün ruhuna dokunan, zamansız yaşam alanları tasarlıyor.