İSTANBUL – Sosyal medyada paylaşılan kusursuz bir aile fotoğrafı, kırmızı halıda el ele verilen bir poz, milyonların imrenerek izlediği "mükemmel" bir aşk... Ancak madalyonun diğer yüzünde, o ışıltılı hayatların sahipleri boşanma kararı aldığında, süreç sıradan bir ayrılıktan çok daha karmaşık bir satranç oyununa dönüşüyor. Bu oyunun kurallarını en iyi bilenlerden, ünlülerin boşanma avukatı Aydın Aydar ve yeni nesil hukukçuluğun temsilcisi oğlu Murat Aydar, şöhretli isimlerin boşanma davalarının görünmeyen yüzünü, o hassas dengeleri ve tehlikeli dönemeçleri masaya yatırdı.

İki Mahkeme Birden: Adliye ve Kamuoyu

Avukat Aydın Aydar, bu tür davalardaki en temel farkın "mahremiyetin" tamamen ortadan kalkması olduğunu belirterek söze başlıyor: "Normal bir boşanma davasında, tarafların en büyük derdi mahkeme salonunda adaleti bulmak ve hakime kendilerini doğru anlatmaktır. Ancak tanınmış ünlü bir ismin davasında, bir de 'kamuoyu mahkemesi' vardır ve bu mahkeme asla tatil yapmaz. Atılan her adım, dosyadan sızdırılan her iddia, sosyal medyada ve magazin basınında bir çığa dönüşebilir. Bizim ilk görevimiz, hukuki süreci yönetirken aynı zamanda müvekkilimizin itibarını ve özel hayatını bu acımasız spot ışıklarından korumaktır. Bu, fırtınalı bir denizde ip üstünde yürümek gibidir."

Modern Savaş Alanı: PR ve Sosyal Medya Yönetimi

Avukat Murat Aydar ise bu kamuoyu savaşının artık çok daha organize ve profesyonel bir şekilde yürütüldüğünü ekliyor: "Artık savaş sadece mahkeme koridorlarında verilmiyor. Bir tarafın avukatı basına hukuki bir demeç verirken, diğer taraf Instagram'dan imalı bir 'story' ile kamuoyuna mesaj veriyor. Lehte veya aleyhte algı yaratmak için profesyonel PR ajanslarıyla çalışılıyor. 'Mağdur' algısı yaratmak ve halkın sempatisini kazanmak, davayı hukuken kazanmak kadar önemli hale gelebiliyor. Bu yüzden bizim işimiz, sadece hukuki argümanları değil, bu iletişim savaşının dinamiklerini de öngörmek ve müvekkilimiz adına doğru stratejiyi kurmaktır."

Paylaşılan Sadece Para Değil, Bir Markanın Geleceği

Ünlü boşanmalarında mal paylaşımının da standart bir davadan çok farklı olduğunu belirten Aydın Aydar, konuyu tecrübesiyle açıklıyor: "Burada paylaşılan sadece bir ev, bir araba veya bankadaki para değildir. Yıllar içinde birlikte veya tek başına inşa edilmiş bir markanın, bir imajın, gelecekteki kazanç potansiyelinin değeridir. Bu, standart bir bilirkişi raporuyla ölçülemeyecek kadar soyut ve karmaşık bir değerdir."

Murat Aydar, modern gelir modelleriyle konuyu daha da detaylandırıyor: "Buna ek olarak, devam eden sponsorluk anlaşmalarının fesih şartları, milyonlarca takipçili sosyal medya hesaplarının marka değeri, YouTube kanal gelirleri gibi yeni nesil kalemler devreye giriyor. Bir boşanma skandalı, bir ünlünün marka değerini düşürürse, bunun tazminatı bile dava konusu olabilir. Bu, finansal uzmanlık gerektiren, çok katmanlı bir analizdir."

En Önemli Kalkan: Gizlilik

Peki, bu kadar göz önündeki bir savaşta taraflar nasıl korunur? Aydın Aydar, bu sorunun tek ve net bir cevabı olduğunu söylüyor: "Gizlilik. Bu tür davaların temel taşı, daha ilk gün imzalanan 'gizlilik sözleşmesi'dir. Sadece taraflar değil, avukatlar, danışmanlar, ofis çalışanları, herkes bu sırrı saklamakla yükümlüdür. Bir boşanma avukatı İstanbul gibi medyanın kalbinin attığı, her an her şeyin sızdırılabileceği bir yerde çalışıyorsa, müvekkiline sunacağı en büyük güvence, onun sırlarını kendi sırrı gibi saklayacağıdır. Sızdırılan tek bir yanlış bilgi, davayı ve müvekkilin tüm geleceğini geri dönülmez şekilde etkileyebilir."

Sonuç olarak, Aydın Aydar ve Murat Aydar'ın belirttiği gibi, vitrindeki ışıltılı hayatların ardındaki boşanmalar, hukukun en zorlu, en stratejik ve en hassas alanlarından birini oluşturuyor. Çünkü bu davalarda sadece mal varlıkları ve velayet değil, aynı zamanda bir insanın tüm kariyeri, itibarı ve geleceği de masadadır. Ve bu masada hata yapma lüksü yoktur.