SB Fransız Lisesi’nin ardından Bellerby’s College’da Art & Design eğitimi alan Ahu Şentürk, Media Studies eğitimini Londra’da tamamlayarak Türkiye’ye döndü. 2001 yılından itibaren sırasıyla ATV, Star TV, Cnbc-e, Habertürk gibi önemli kanallarda çalıştı. 2009 yılından sonra, önce Yardımcı Yönetmenlik, sonra Yönetmenlik yapmaya başlayan Şentürk’ün bir çok reklam, belgesel, klip ve kurumsal tanıtımın da altına da imzası bulunuyor. Kurucu ortağı olduğu MEKANpro ise, Beyaz Show’dan Eşkiyaya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisine kadar onlarca projede prodüksiyon, lokasyon danışmanlığı ya da mekan castı hizmeti veriyor.

Zor bir sektörde farklı ve önemli pozisyonlardasınız. Öncelikle medya sektörünü seçme nedenlerinizi öğrenebilir miyiz?

Sektör zor ama pozisyonun önemi kişiye göre değişir tabii.Ahu hep trendlerin peşinde yani trendleri güzel takip ediyor. Bir yandan yönetmenlik yaparken, bir yandan da trendlere bağlı farklı oluşumlar ve pozisyonlar yaratıyor. Çünkü medya sektörü tuhaf bir döngüye sahip ve ben de garanticiyim. Küçük yaşta verilmiş ve arkasında durduğum bir karar sektöre girişim. Eğitimimi tamamladıktan sonra döndüm ve çalışmaya başladım. Londra’da da iş imkanım vardı ama İstanbul’da önüme pek çok fırsat çıkacağından emindim.

Sahip olduklarınız garantici davranmakla mı elinize geçti?

İnsanın sahip olabileceği en büyük şey mutluluk. Ayrıca garantici olmak iyidir ama çok şeye sahip olmak mutluluğun garantisi değildir. Yaptığın işlerden mutluysan çok şeye sahipsindir. İş hayatımdan yana mutluyum.

Önünüze çıkan fırsatlar ve ön plana çıkmak hayatınızda neleri değiştirdi?

Beni ön plana çıkaran haberciliktir. ATV’de Ali Kırca’nın yönettiği haber merkezinde başladım. Gelmiş geçmiş en iyi ekiptir bence. Çok şey öğrendim. Sonrasında, işimde daha da iyi oldukça hep daha iyi yerlerde oldum. StarTV, Habertürk, Cnbc-e ve gibi kanallarda iyi pozisyonlarda çalıştım… Tabii öyle önüme fırsatlar sunuldu sanılmasın. Aksine ne engeller konuldu. Fırsatları mücadele ederek yarattım diyebilirim. Mesela şimdi de e-ticarete atılıyoruz bu yıl. Farklı bir alan, güzel bir gelişme ve fırsat. Eğitimlere de başlıyoruz. Genç sinemacılara önemli bir destek ve yelpazemize yeni bir renk...

Çok fazla alana yayılmak yorucu olmuyor mu?

Yorgun hissettiğim oluyor ama onu da bunu da yapıyorum gibi bir durum yok aslında. Aynı anda her şeyi yapamazsınız zaten.İyi bir ekip çalışması sayesinde gelişme ve büyüme var. Her alanda da birlikte yol aldığım bir ortağım var.Olanakları üst düzeylere hep beraber taşıyoruz.

Yönetmenlik kariyerinizden sonra en çok hangi işinizi seviyor ve ilgileniyorsunuz?

Tabii ki üretmek, yönetmek benim için çok başka. Diğer her şey ticaretin bir parçası aslında. Hava çekimleri hizmeti verdiğimiz oluşumun içinde olmaktan keyif alıyorum. Çünkü aktifim. Projeyi şekillendiriyor, planları belirliyorum. En önemlisi de hem monitörün başındayım, hem de birlikte çalışması çok keyifli, konunun uzmanı ve uluslararası pilotaj eğitimi olan bir ortağım var. Kaliteli ve kalifiye insanlarla çalışmak beni mutlu eder. Lokasyon danışmanlığı ve mekan menejerliği yapan şirketimizi çok önemsiyorum çünkü orada da yine deneyim kokulu başka bir ortaklığım var. Ayrıca çok da eğlenceli bir iş.

Nedir mekan danışmanlığı ya da castı tam olarak?

Dediğim gibi gerçekten eğlenceli bir iştir bir kere. Bir emlak danışmanı için sadece günlük kiralamayla paralel mantıkta olduğu için öyle olmayabilir ama sektörün içinden olan profesyonel bir ekip mekan seçimin ve rahat çalışma koşullarının önemini bilir. Yapım şirketlerine çekim yapabilecekleri uygun mekanları buluyor, uygun değilse uygun hale getirerek sunuyoruz. Talep varsa ki genellikle olur, sadece portföy oluşturmakla kalmıyor o mekanların kiralama işlemini de gerçekleştiriyoruz. Sadece ev, otel, restaurant, plato ve bunun gibi mekanlardan bahsetmiyoruz bu arada. Sokak çekimi de olabilir mesela. Üstelik portföyümüzde araçlar da bulunuyor. Biz ciddi anlamda yük azaltıyoruz.

Nasıl bir çalışma sisteminiz var? 

Önemli olan nokta atışı yapabilmek. Senaryo geliyor, üzerine konuşuyor tartışıyoruz. İşi eğlenceli kılan bu. Brainstorming aşaması. Kimin evi nasıl olmalı, istenilen dış gece sahnesi için set en kolay nerede kurulur, karakter için uygun otomobil segmenti nedir... Çok kapsamlı. Bizim için kolay çünkü zaten sektörün içinden bir ekibiz. Sanat yönetmenlerinden prodüksiyon amirlerine deneyimli bir ekip çalışıyor nokta atışı yapabilmek adına.

Ev sahipleri neden sizi tercih ediyor? 

Çünkü eğitimli, görgülü, işbilir ve hizmet verilen şirket kadar onların haklarına da sahip çıkan insanlarla muhattap oluyorlar. Ödeme ve olası hasarın karşılanması konusunda çok hassasız. Her şey resmi olunca sistem sağlıklı işliyor. Kimseyi mağdur etmemek, bir mağduriyet söz konusu olduğunda ise hızlıca çözüme kavuşturmak önemli. Herkes memnun, biz memnun.

Mekan seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Özellikle dizi ve sinemada mekan seçimi inanın ki karakterler kadar önemli. Elimizde hazır bir senaryo ya da karakter analizi gibi belirleyiciler olduğu için seçimi mekan ile karakter ilişkilerini değerlendirerek yapıyoruz. Reklamda da bu böyle. Mesaj ve mekan seçimi arasındaki ilişki önem taşıyor. Mekan da ürünün hitap ettiği hedef kitlede etki yaratan önemli unsurlarından biri yani. Özetle; seçilen mekan hikayenin gerçekçiliğini gösterir.

Göktürk ve Kemerburgaz’da da bir çok çekim gerçekleştiriyorsunuz… Neden buradaki mekanlar popüler ve burada mekan seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Sevdiğim bir bölgedir. Zaten benzer bir yerleşim birimi olan Zekeriyaköy’de yaşıyorum ben de. Bölgenizde hem çekim yapabileceğimiz güzel mekanları derledik, hem de mekan sahipleriyle güzel ilişkiler geliştirdik. Kendi çekimlerimde de tercih ediyor ve huzurlu çalışıyorum. Gerçekten huzurlu bir yer ve harika mekanlara sahip. Bu arada şunu da söylemek isterim; sizin sayesinizde de pek çok güzel mekandan ve projeden haberdar oluyoruz. O yüzden tüm ekip arkadaşlarım adına teşekkür ederim.