Milyonlar Bu Davayı Takip Ediyor: Kartalkaya Faciasının İlk Duruşmasında Yürek Dağlayan Sözler

21 Ocak’ta ara tatili değerlendirmek isteyen yüzlerce aile, çocuklarıyla birlikte Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde tatil yaparken büyük bir felakete tanıklık etti. Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, ihmaller zinciriyle faciaya dönüştü. Mutfakta başlayan ve hızla otele yayılan alevler nedeniyle 78 kişi yaşamını yitirirken, 133 kişi de yaralandı.

1998 Yıla Kadar Hapis İstemi

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yöneticileri ve Bolu Belediyesi’nden bazı yetkililer dahil olmak üzere toplam 12 kişi hakkında, “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından 1998'er yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Sorumluluğu Bulunan Diğer İsimler de Sanık

İddianamede otel teknik ve mutfak personeli, iş güvenliği uzmanları, LPG bakım görevlileri, denetim şirketi çalışanları ve Bolu İl Özel İdaresi’nden yetkililer de yer aldı. Bu kişiler hakkında da “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istendi.

Spor Salonu Mahkeme Salonuna Dönüştürüldü

Davanın büyüklüğü nedeniyle Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonu mahkeme salonuna çevrildi. 700 kişilik salonda güvenlik üst düzeyde tutulurken, duruşmalar 7 Temmuz’da başladı. İlk beş gün sanıkların savunmaları dinlendi.

Danıştay Üyesinden Çarpıcı Sözler

Yangında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, müşteki olarak duruşmaya katıldı. Gençbay, “Evlatlarımız uykularında katledildi. Otele gelen insanlar müşteri değil, misafirdir. Ben sizin yerinizde olsam kendimi aşağı atardım, gidip o otelde muz yemezdim” dedi. Konuşması, salonda bulunanlar tarafından ayakta alkışlandı.

“Bu Dava Hukuk Tarihine Geçecek”

Gençbay, yaşananları sadece bir yangın değil, organize bir suç olarak değerlendirdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu dava tarihe geçecek. 84 milyonun gözü kulağı burada. Verilecek karar, hukuk tarihine altın harflerle yazılacak. Bu milletin adalet mücadelesidir.”

Annesi Serpil Gençbay: “Biz Bir Kişi Değil, Bin Kişi Öldük”

Oğlunu teşhis etmek için Adli Tıp’a gittiği anları gözyaşları içinde anlatan Serpil Gençbay ise yaşanan ihmalleri şu sözlerle dile getirdi: “Evlatlarımızı kaybettik, siyah poşetlere konmuşlardı. Bilgi verilmedi, hastanelerde kayıt yoktu. Otele giren herkesin hayatı göz göre göre riske atılmış. Hâlâ 'biz sorumlu değiliz' diyebiliyorlar.”

“Yangın Değil Cinayet”

Yangında hayatını kaybeden bir diğer isim olan Alp Mercan’ın babası Eray Mercan da duruşmada ifade verdi. Oğlunun yangından kurtulduktan sonra başka insanları kurtarmak için yeniden alevlerin arasına girdiğini belirten Mercan, “Oğlum ilk kez kayak tatiline gitti. Ne çalışan ne yönetici ne de itfaiyeci ama yine de ateşe girdi. Bu bir kaza değil. Belgeler sümenaltı edildi. Resepsiyon görevlisi bile dışarı çıkmışken oğlum içeride can verdi” dedi.