İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), ABD Başkanı Donald  Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve ABD Büyükelçiliğini Tel  Aviv'den Kudüs'e taşıma yönündeki planını açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çağrı ile  Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda olağanüstü toplandı.Zirve  kapsamında, ilk olarak Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı düzenlendi.  Toplantının açılış konuşması, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından  yapıldı. İİT Olağanüstü  Zirvesi kapsamında, liderler aile fotoğrafı çektirdi.  Katılımcıların salona geçmesinin ardından Kur'an-ı Kerim okundu.  Zirvenin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Trump'un kararını hiçbir hükmü olmadığını dile getiren Erdoğan, bütün ülkeleri Kudüs'ü Filistin'in başkentı olarak tanımaya çağırdı.

Kudüs’ün kardeşi İstanbul’dan, tüm kardeşlerime, Kudüs dostlarına selamlarımı yolluyorum.Bugün burada İslam’ın ilk kıblesi ve El Aksa’nın şehri Kudüs’ümüzün tarihi statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. ABD’nin Başkanı uluslararası hukuku hiçe sayarak Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklamıştır.  Bu kararı tarih, hukuk vicdan önünde hükümsüzdür. Hiç uzun söze gerek yok. Kudüs'te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç  dakika dolaşan herkes, orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır. Zaten, işgal  altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının, hiçbir hükmü  olamaz. Amerika Birleşik Devletleri'nin veto yetkisine sahip olduğu Birleşmiş  Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihinde aldığı 478 sayılı karara göre,  hiçbir ülke, Kudüs'te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim Amerika'nın bu hukuksuz  kararına, sadece Kudüs'ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu  gayrimeşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz. Sayın Papa dahil  olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde Kudüs ile ilgili bu kararlı  duruş teyit edilmiştir. İslam ülkelerinin de ilk andan itibaren ve en  açık şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ile ilgili kararını "külliyen  reddetti. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı  olarak, aynı gün dünya kamuoyuna bir çağrıda bulunarak, bu kararın vicdan, hukuk,  ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar, her şeyden önce,  şiddet yerine barıştan yana tavrı koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca  ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor.

  O HARİTAYI GÖSTERDİ: KURT KUZUYA BİLE YAPMAZ

1947'den bu yana Filistin'de neler oldu, bunu görmenizde büyük  faydalar var. 1947, Filistin ne durumda ve İsrail ne durumda... Sene 1947,  Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada  bir küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949-67 arasına bakıyoruz, Filistin  ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne,  işte buyurun şu anda bakınız 1947'de İsrail ne ise şimdi de Filistin ne yazık ki  aynı duruma getirildi. Böyle bir taksimi inanın kurt-kuzu mücadelesinde, kurt  bile yapmaz. Ama bu taksim burada yapıldı.

EY TRUMP SANA DAHA NEYİ ANLATALIM?

Bu şunu gösteriyor: İsrail, bir işgal devletidir. Bunun yanında  İsrail, aynı zamanda bir terör devletidir. 'Erdoğan niye böyle söylüyorsun?'  Nasıl söylemeyeyim. 10 yaşında çocukları, o terörist askerler alıyor, gözaltına  ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. 14 yaşında çocuklar, 20 kadar  asker, polis neyse tarafından gözleri bağlanıyor ve 14 yaşında çocuk  dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu, annesi yavrusuna sarılıyor,  annesinin yavrusuna sarıldığı o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o  çocuk elinden alınıyor. Yani bu işgalci değil de bu terörist değil de nedir bunun  izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması  lazım. Şuraya bakın. 20'ye yakın asker, işte o çocuk gözleri bağlı, 14 yaşında,  bakınız yüzü kan revan içinde. Bunu ispat etmek için ey Trump sana daha neyi  anlatalım? Her şey ortada. İsrail'e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok.  Gerçekler ortada bunları biliyorlar. Tabi bu kararla işgal, abluka, yasa dışı yerleşimler, ev yıkma, yerinden etme, arazi ve mülk gasp etme, orantısız şiddet ve cinayet suçlarının faili İsrail yaptığı tüm terör eylemleri için adete ödüllendirilmiştir. Bu ödülü veren tek başına da olsa şu anda Trump'tır. Ben yaptım oldu demekle bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Siz tek başınıza karar alabilirsiniz. Ama dünya sadece sizden ibaret değil. Sadece BM'nin bugün üyesi, 196 üye var. Bütünüyle bu karar içerisinde, şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin buna tavır koyacağına inanıyorum

KUDÜS BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

Bölgemizde ve Kudüs'te barış ancak her  kesimden, her milletten, her inançtan ahlaklı dürüst ve adil insanların çabasıyla sağlanacaktır.Buradan bir kez daha ifade ediyorum ki Kudüs  bizim kırmızı çizgimizdir. İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin  diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız.  Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir.İİT Dönem Başkanı sıfatıyla ABD'yi, attığı bu  son derece yanlış, provakatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye  davet ediyoruz.

"BU DURUMA SEYİRCİ KALAMAYIZ"

Kudüs kararıyla ateşlenen fitil, Amerika ve İsrail ile birlikte tüm insanlığa yönelik tehditlerin kapısını açmıştır. Bölgemizde yaşanan diğer sorunlar, Filistin meselesini bize ve insanlığa asla unutturamaz. Filistin meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmadan bölgesel ve küresel ölçekte kalıcı barış ve istikrardan söz edilemez. Hukuku çiğneyen, vicdanları yaralayan bu tür adımlar uluslararası sisteme ve Birleşmiş Milletlere yönelik güveni de dinamitliyor. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bu duruma seyirci kalamayız.

"ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Buradan Uluslararası hukuka, hakkaniyete sahip çıkan tüm ülkeleri, Kudüs'ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum.  Artık daha geç kalamayız.İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan, egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz.

48 ÜLKE TEMSİLCİSİ KATILIYOR

57 üyeli teşkilat, BM’den sonra uluslararası temsil gücü en yüksek organizasyon niteliğinde. Zirveye, 16’sı lider düzeyinde 48 ülkeden temsilci katılıyor.  Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırm, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Yemen Cumhurbaşkanı Abdrabuh Mansour Hadi, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah, Umman Kralı’nın özel temsilcisi Seyit Assad bin Tarıq Al Said, Katar Emiri Şeyh Tamim, Flistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Brunei Kralı Hasan El-Bolkiah, Cibuti Başbakanı Abdulkader Kamil Mohamed, Kazakistan Meclis Başkanı Kassım Jomart Tokayev, Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Faiez Serrag, Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo, Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, Ürdün Kralı Abdullah, Özbekistan Senato Başkanı Nigmatulla Yuldaşev, Malezya Başbakanı Najib Razzak, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde, Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, Komorlar Devlet Başkanı Azali Assoumani katılıyor.