Kış aylarında uyuz alarmı: Vakalar yeniden arttı
Kış aylarının başlamasıyla birlikte uyuz hastalığında yeniden artış yaşanırken, dermatoloji polikliniklerine başvuruların yükseldiği bildirildi. Uzmanlar, hastalığın fark edilmemesi ve eksik tedavi edilmesi halinde yıllarca sürebileceği uyarısında bulunarak toplum genelinde farkındalık çağrısı yaptı.
SON 30 YILDIR ARTIŞ EĞİLİMİNDE
Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Su Küçük, uyuz vakalarının son 30 yıldır artış eğiliminde olduğunu belirtti. Son 2-3 yıldır hastalığın yeniden yaygın şekilde görüldüğünü ifade eden Küçük, özellikle sonbahar ve kış aylarında vaka sayılarının belirgin şekilde yükseldiğini söyledi. Geçen yıla kıyasla daha sınırlı olsa da hastanelere başvurularda dikkat çekici bir artış yaşandığını vurguladı.
BELİRTİLER GEÇ ORTAYA ÇIKIYOR, HASTALIK UZAYABİLİYOR
Uzmanlara göre uyuzun en önemli özelliği, bulaştıktan sonra belirtilerinin 2 ila 3 hafta sonra ortaya çıkması. Bu durum, hastalığın fark edilmeden çevreye yayılmasına neden oluyor. Tedavi edilmeyen ya da eksik tedavi uygulanan vakalarda uyuzun 2-3 yıl boyunca kronikleşebildiği, bazı hastalarda farklı hastalıklarla karıştırılabildiği ifade ediliyor.
TEK KİŞİNİN TEDAVİ OLMASI YETERLİ DEĞİL
Prof. Dr. Özlem Su Küçük, uyuz tedavisinde en sık yapılan hatanın yalnızca şikâyeti olan kişinin ilaç kullanması olduğunu belirtti. Aynı evde yaşayan, yakın teması olan kişilerin de eş zamanlı tedavi görmesi gerektiğini vurgulayan Küçük, aksi halde hastalığın kısır döngüye girdiğini ve sürekli tekrar ettiğini söyledi. İlacın boyundan aşağı tüm vücuda, el ve ayak parmak araları ile genital bölge dahil olmak üzere doğru şekilde uygulanmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti.
VAKALAR POLİKLİNİKLERİN YÜZDE 30’UNA ULAŞTI
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gülsüm Gençoğlan ise kış aylarıyla birlikte uyuz vakalarının polikliniklerin yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu belirtti. Kaşıntının özellikle geceleri ve sıcakta arttığını, uykuyu bozacak şiddete ulaşabildiğini ifade eden Gençoğlan, sırt bölgesinin genellikle tutulmamasının ayırt edici bir özellik olduğunu aktardı.
OKULLAR, YURTLAR VE OTELLER RİSK ALTINDA
Uzmanlar, uyuzun en sık bulaştığı alanlar arasında okullar, yurtlar, spor salonları ve otellerin yer aldığını vurguladı. Ortak kullanılan kıyafetler, çarşaflar, havlular ve yakın temasın bulaş riskini artırdığı belirtilirken, kıyafet deneme kabinlerinin dahi risk oluşturabileceği ifade edildi. Bebek ziyaretlerinde de dikkatli olunması gerektiği, küçük çocuklarda tedavi seçeneklerinin sınırlı olması nedeniyle hastalığın daha uzun sürebildiği kaydedildi.
UTANÇ DUYGUSU GEÇ TANIYA NEDEN OLUYOR
Uzmanlar, uyuzun toplumda yanlış şekilde hijyen eksikliğiyle ilişkilendirildiğini, bu nedenle birçok kişinin durumu gizlediğini belirtti. Bu durumun hem tanıyı geciktirdiği hem de bulaş zincirini uzattığı ifade edildi. Oysa uyuzun herkesin başına gelebilecek bulaşıcı bir hastalık olduğu ve erken tanı ile kolayca kontrol altına alınabileceği vurgulandı.
FARKINDALIK ÇAĞRISI
Dermatologlar, uyuzla mücadelede en etkili yolun bilinçlenme olduğunu belirterek, kaşıntı şikâyeti olan kişilerin vakit kaybetmeden doktora başvurması, tedavinin eksiksiz uygulanması ve yakın temaslı kişilerin de aynı anda tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Aksi halde uyuzun hem bireysel hem de toplumsal bir sağlık sorununa dönüşebileceği uyarısında bulunuldu.