Birleşik Krallığın en büyük ülkesi olan İngiltere, sosyal alanda sunduğu başarası, teknoloji dünyasına olan yakınlığı ve gelişmeleri yakından inceleyerek bünyesine katması ile bilinen bir ülkedir. Ama buranın en güzel yönünün de kültürel değerlerini inceleyerek ülkenin farklı ve egzotik yapısını daha yakından incelemektir. Avrupa’nın batısında, Büyük Britanya adasında yer alan İngiltere, her insanın dikkatini çekecek kadar güzel ve asil bir ülkedir. Ülkenin tarihi geçmişi hakkında bilgi vermektense daha çok bu ülkenin kendine has güzelliklerinden ve özelliklerinden söz etmenin daha güzel olacağını düşünüyorum. En nihayetinde yazımız bir tarih yazısı değil, daha çok ülkeyi yakından tanımak amacıyla yazılıyor. O zaman bu rotaya uygun bilgileri vermenin daha mantıklı olacağını söylemek için bir engel yok!

İngiltere, bir ada ülkesidir dolayısıyla buraya ulaşmak ve burada seyahat etmek için iki seçenekten birini değerlendirmek durumundasınız. Ya uçakla seyahat edeceksiniz veya feribot ile şehirleri arasında gezeceksiniz. Ülkenin hemen hemen her kentinin kendine özgü yönleri olmakla birlikte tarihin derin sayfalarında iz bırakacak özellikleri vardır. Mesela başkent Londra ile başlayarak buranın güzelliklerini ele almaya çalışalım. Öncelikle şu kısa hatırlatmayı yapalım. Londra, İngiltere dil okulları bakımından ülkenin en zengin şehirlerinden biridir. Yetişkin veya çocukların ilgisini üzerine çekecek birçok özelliği bulunan Londra’nın en önemli özelliği dünyaca bilinen British Museum’un burada bulunmasıdır. Tarih öncesi dönemden dünyanın en ünlü ressamlarına kadar her konuda bilgi içeren bu muazzam bina, Londra’nın sembollerinden biridir. Tabi bunun yanı sıra görülmeye değer çok sayıda noktası ve katılması gereken yıl içinde düzenlenen önemli etkinlikleri de bulunmaktadır.

Manchester bir başka güzel

Kuzey’in başkenti olan Manchester, ülkenin en kalabalık altıncı şehridir. Şehrin kendine özgü yapısı, futbol kulübü, tarihi yerleri ile hoş bir güzellik sunması önemli oranda değerlendirilmesi gereken özellikleri arasında yer almaktadır. Tipik bir öğrenci şehri olmasının da önemli nedenleri var elbette. Burada çok sayıda üniversite ve dil okulunun bulunması ve İngiltere’nin en köklü dil okullarına ev sahipliği yapması, uluslararası öğrencilerin dikkatini üzerine çekmektedir. 18. Yüzyılda dünyanın ilk sanayileşmiş kenti özelliğine sahip olması Manchester’ı diğer kentlerden daha farklı ve önemli kılmaya yetiyor. Kapitalizm ve komünizmin başladığı kent olan Manchester, bu dönemlerde önemli bir nokta olarak biliniyor ve bu dönemde komünizm tarihinde önemli bir yere sahip olan Chetham Kütüphanesi‘ne de ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden bu kentin gizemi ve kendine özgü yönleri bir hayli fazladır. İngiltere dil okulları alanında da geniş bir alana sahip olan kent, eğitimde sunduğu kalite ve tecrübesi ile dünyanın her yerinden öğrencilerin ilgisini üzerine çekmeyi başarmış bir şehir olarak kendinden söz ettirmektedir.

Ülkeyi keşfetmek için çok neden var

Sadece iki şehirle yetinmek zorunda kaldığımız yazımızı aslında uzattıkça uzatabiliriz. İngiltere, sadece tarihi ile değil sahip olduğu değerleriyle de dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Öğrenciler açısından son derece avantajlar sunan ve bu avantajları ile dikkatleri üzerine çeken ülke, gezilecek yerler bakımından zengin, yakından tanık olmak adına birçok noktaya ev sahipliği yapmaktadır. Hem gezmek hem de İngilizce öğrenmek için değerlendirilebilen ülke, coğrafi konum olarak da son derece olumlu bir statüye sahiptir. İngiltere dil okulları ile hem İngilizce öğrenmek hem de ülkenin kültürüne yakından tanıklık etmek sanırım her anlamda en güzeli olacaktır. Bence değerlendirilmeye değer en güzel ülkelerden biri burasıdır ve tercih yapacaksanız ilk sıraya almalısınız. Daha fazla detay için https://alternatifecs.com/ingiltere-dil-okullari/ sayfasını inceleyebilirsiniz.