TCMB anketi yayımlandı: Enflasyon tahmini geriledi, dolar ve cari açık beklentisi arttı
Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yıl sonu enflasyon beklentisi düşerken, dolar/TL ve cari açık tahminleri yukarı yönlü revize edildi.
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 29,66’ya indi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçlarını yayımladı. Ankete göre, yıl sonu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı beklentisi yüzde 29,86’dan yüzde 29,66’ya geriledi. 12 ay sonrası enflasyon tahmini yüzde 24,56’dan yüzde 23,39’a düşerken, 24 ay sonrası beklenti de yüzde 17,08 olarak kaydedildi.
Temmuz enflasyonunda artış beklentisi
Katılımcılar, temmuz ayı TÜFE artışının geçen aya göre yükselerek yüzde 2,11 olacağını öngördü. Bu oran, haziran ayındaki yüzde 1,86’lık beklentinin üzerine çıktı.
Kurda yükseliş beklentisi sürüyor
Yıl sonu dolar/TL tahmini bir önceki anket dönemine göre artış gösterdi. Katılımcılar, yıl sonunda dolar kurunun 43,72 TL, 12 ay sonunda ise 47,69 TL seviyesinde olacağını tahmin etti. Bu veriler, döviz kurunda yukarı yönlü risklerin sürdüğüne işaret etti.
Cari açık beklentisi 19,9 milyar dolara çıktı
Anket kapsamında yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi de arttı. Haziran anketinde 18,8 milyar dolar olan tahmin, temmuzda 19,9 milyar dolara yükseldi. 2026 yılı için cari açık tahmini ise 25,3 milyar dolar olarak açıklandı.
Politika faizi beklentileri kademeli düşüşte
Ankette yer alan verilere göre TCMB'nin yıl sonu politika faizi beklentisi yüzde 36,16 oldu. Önümüzdeki üç Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin beklentiler ise sırasıyla yüzde 43,29, yüzde 40,90 ve yüzde 38,60 olarak belirlendi. 12 ay sonrası faiz beklentisi ise yüzde 28,25’e kadar geriledi.
GSYH büyüme tahminlerinde değişiklik yok
Katılımcıların Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyüme tahminlerinde ise herhangi bir değişiklik olmadı. Cari yıl için yüzde 2,9, 2026 yılı içinse yüzde 3,7 büyüme öngörülüyor.
TCMB’nin temmuz anketi, piyasaların kısa ve orta vadede enflasyonla mücadele, kur dinamikleri ve faiz politikasına ilişkin beklentilerini şekillendirmesi açısından dikkatle izleniyor.