Günümüzde herne kadar sektörler yenilenebilir enerji teknolojisine geçiş yapmaya başlasa da birçok alanda kullanılan petrol türevi yakıtlar uzun bir süre daha en önemli yakıt olarak kullanılacağa benziyor. Bu sebeple petrole alternatif yakıt geliştirme aşamasında olan ülkeler arasında Türkiye'de bulunuyor.

Bu bağlamda Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mükerrem Şahin başkanlığındaki ekip , benzinli ve dizel araçlarda doğrudan kullanılabilecek formda bor ve hidrojen içeren sıvı yakıt geliştirildi. Yrd. Doç. Dr. Mükerrem Şahin, yaptığı açıklamada, üniversite ile özel sektör işbirliğinde, yapısında hidrojen ve bor bulundurabilen yeni bir yakıt sentezlediklerini bildirdi.

Alevinin yeşil renkte olmasıyla"green gas" adı verilen sıvı yakıt, karbon emisyonlarını azalttığından çevreye duyarlı özelliğiyle dikkat çekiyor. Sıvı yakıtın her depoda benzine ya da dizele doğrudan katkı olarak karıştırılarak ya da ek bir yakıt tankıyla kullanımı öngörülüyor. Yakıtın, uzun menzilli roketlerde de kullanımı hedefleniyor.

Yrd. Doç. Dr. Mükerrem Şahin, geliştirilen yerli ürünün başlangıçta benzin ve dizel yakıt katkısı olarak ya da tümüyle yakıt olarak kullanılabileceğini belirterek, motorlu taşıtlarda yakıta eklendiğinde yüzde 20-25 oranında yakıt tasarrufu sağladığını, yarış arabalarında ise tümüyle tercih edilebileceğini söyledi. Şahin, "Proje, gelecek yakıt teknolojilerinde içten yanmalı motorlarda borun ve hidrojenin doğrudan yakıt olarak kullanılabilmesine olanak sağlayacak" dedi. Şahin, geliştirilen yakıtın uzun menzilli sıvı yakıtlı roketlerde ve içten yanmalı motora sahip insansız hava araçlarında da etkin olarak kullanılabileceğini söyledi.

Ayrıca sıvı yakıtın, bu araçların havada kalma süresini artırdığından ülkenin savunma sanayi rekabet gücünü de artıracağını ifade eden Şahin, "Yüksek enerjili yakıtlar, normal hava, kara ve savunma araçlarında kullanıldığında havada kalma süresini arttırır. Aynı yakıtla daha uzun yol almak önemli bir avantaj sağlar. Bu teknolojinin bu yönüyle savunma sanayinde de karşılık bulacağını bekliyoruz. Yalnızca yüzde 2-3 oranında katkı ile bile insansız hava araçlarının yüzde 20 oranında havada kalma süresini artırdığı tespit edildi" bilgisini verdi.

Ülkemizde yaklaşık %70 oranında bulunan bor madeninin işlenmesi ve ülke gelişimine katkısı bulunması amacıyla yapılan çalışmaların devamını temenni ederek haberimize son verelim.