Sarıyer'in ormanlarına hançer gibi saplanan 5 proje

Boğazın İncisi Sarıyer’i diğer İstanbul ilçelerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi; İstanbul’un akciğerleri olarak bilinen oksijen deposu ormanlarıdır. Bir tarafta denizi, diğer tarafta Belgrad ve Fatih Ormanları ile çevrili ilçede yaşamak, beton yığınlarından sıkılmış tüm İstanbullular için bir hedef haline gelmiştir. Coğrafi yapısı ve konumu sebebiyle ilçeye ilgi arttıkça, özellikle inşaat sektöründe daha çok kâr elde etmek isteyen dev şirketler de gözünü Sarıyer’in uçsuz bucaksız ormanlarına dikti. Yazarken içimiz kan ağlasa da her geçen gün, yok olmaya devam eden Sarıyer’in ormanlarına hançer gibi saplanan 5 projeyi sizin için derledik. Koç Üniversitesi Sanki üniversite yapılacak başka yer yokmuş gibi; 26.04.1992 tarihli Bakanlar Kurulu'nun kararı ile Rumeli Feneri’ndeki 160 hektarlık orman arazisi özel üniversite kurulması için 49 yıl süre ile Koç Üniversitesi'ne tahsis edildi. O dönem devlet yöneticileri gerekli imar ve izinler için, ilçe ve büyükşehir belediyelerinin yetkileri üzerinden bir sürü oyunlar oynandı. Bakanlık bölgeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisinden çıkartarak, Bahçeköy Belde Belediyesi’ne bağladı. Planlamayı yapan belde belediyesi ise ormanları yok eden Koç’un önünü açmak için gözünü kapatıp her getirileni imzalamayı kendine görev bildi. Şimdilerde özellikle zengin kesimin çocuklarını gönderdiği Koç Üniversitesi, Sarıyer’in ormanlarına hançer gibi saplanan en büyük projelerden birisi olarak biliniyor. 3. Köprü 2016 Ağustos’unda açılan 3. Köprü ( Yavuz Sultan Selim Köprüsü) Türkiye’de yıllarca tartışma konusu oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde karşı çıktığı köprünün temeli 29 Mayıs 2013 tarihinde atıldı. Aslında ormanların ciddi anlamda etkileneceğinden herkes hemfikirdi ancak, konu ormandan ziyade siyasi ve ideolojik alana çekilince kesilecek ağaç sayısı hiç kimsenin umurunda olmadı. Proje bitti ve hizmete açıldı. Belki İstanbul trafiğine çok ciddi etkisi de oldu. Ama gerçek şu ki; 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyol Projesi kapsamında Sarıyer’de ormanlar ciddi anlamda etkilendi. Bahçeköy Saklı Koru Sitesi Sarıyer’in en güzel mahallerinden biri Bahçeköy’de, Belgrad Ormanları’nın tam göbeğinde bundan 20 yıl önce yapılan Saklı Koru Evlerinde birçok ünlü oturuyor. Gülben Ergen’den Beyazıt Öztürk’e, Ajda Pekkan’dan Emre Belözoğlu’na kadar birçok ünlü bu lüks sitede oturuyor. Ormanın içinde yapılan bu villaların değeri ise 3 milyon dolar civarında. Bu site için 1992 yılında izin alındı. Fotoğrafa bakıldığında ise orman katliamın boyutunu net bir şekilde görebilirsiniz. Maslak 1453 Son dönemlerin en büyük müteahhidi Ali Ağaoğlu’nun Fatih Ormanları’nda yaptığı ağaç katliamının üzerinde yükseldi bu proje. Reklamlarında; “Bu değil, bu değil, bu hiç değil” diye başlayan Ağaoğlu, parasının da gücünü kullanarak ormanları adım adım yok ederek projeyi bitirdi. TV ve gazetelerde sırıta sırıta, İstanbul’un ciğerine hançeri sapladı. Medya onun sevgilileri ile uğraşırken, olan Sarıyer’in ormanlarına oldu. Eczacıbaşı Ormanada Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birisi… Kültür sanattan, sosyal sorumluluk projelerine kadar birçok alanda görebiliyoruz Eczacıbaşı’nı… Ama 2012’de Zekeriyaköy’deki ağaç katliamını da gördük. Konu ticaret yani “daha çok para” olunca onlarda gerisini düşünmedi. Villanın değeri mi? 3 milyon dolar civarında. Bir dönem orman arazisi olan bölgede Ormanada Projesi bitti. “ Ormanlar yok olmasın” diye laf yapan yüzlerce kişi ise burada ev aldı oturuyor. İrili ufaklı daha bir çok proje Sarıyer’in İstanbul’un Türkiye’nin ormanlarına hançer gibi saplandı. Ne yazık ki saplanmaya da devam ediyor. Kaynak : www.sariyermanset.com

Santa Maria Kilisesi, koruma talebinde bulundu