Sanatçı sohbeti açılınca büyükannem hemen  ‘’biliyor musun biz çocukken sanatçı milletini yemez içmez tuvalete gitmez sanırdık’’  diyince bende; Allah iyiliğini versin büyükanne ‘’haklısın ya, sanatçı milleti yemez içmez tuvalete de gitmez istif edip biriktirir tasarruf edip doğayı kirletmez  ‘’derdim 

Yıllar önce insanlar böyle düşünürmüş vay be derken, yıllar geçmiş hala değişen bir şeyin olmadığı gün gibi ortada, baksanıza artık işi daha da abartıp sanal TV kahramanlarına gıyabında cenaze namazları kılıp gözyaşları ile gömen hata yaptığında avukatı kesilip sanal alem de klavye delikanlılığı yapan bir toplumla karşı karşıyayız onlar için sanatçı ulaşılması güç, dokunulması şifa veren, yemeyen içmeyen, gazını ve atıklarını içinde öğüten bir varlık

Merak ediyorum bu kadar gözde büyütülen bir ünlü ile sizi aynı eve koysak acaba ne kadar dayanabilirsiniz? Ben iddia ediyorum sakin bir yapıya sahipseniz en fazla 3 gün benim gibi tez canlı yapıda iseniz de o egoya ancak 1 gün dayanabilirsiniz 

Nerden mi biliyorum?

Valla ben geçenlerde test etti sonuç bu çıktı, adı bende saklı yeni yeni palazlanmayan başlayan bir şöhretle bir arkadaş ortamında tanışma şerefine erişenlerdenim  sevgili şöhretimiz yanına yapımcısı ile albümünü alıp nerden nasıl bir fırlama yapar gündeme otururum diye fikir telakisi yapmak için benim arkadaşın kapısını çalıvermiş, bende üstüne gitmişim kısmete bakın 

 Kapıdan içeri girer girmez çok hoş ama oldukça yüksek volümde çalan bir müzik ve bir o kadar da yüksek bir ego ile karşılaştım, el ucu ile yapılan yarım yalak bir tokaya dudak kenarına kondurulan sahte bir gülücükte eşlik ediverdi. Oradan buradan sudan sabundan yapılan soğuk bir muhabbetten sonra her şey arkadaşımın’’ ya sen menajerlik yapmak istiyordun al sana sanatçı’’ demesiyle yön değiştirdi 

Birden bir sıcaklık bir cana yakınlık kırk yıllık dost gibi oluverdik planlar projeler tek tek ortaya döküldü ama bizim her fikrimize o yüksek ego barikat kurdu. Bak şekerim seni şuraya çıkaralım bir görün millet seni tanısın dedikçe mızıkçı çocuklar gibi ‘’asla olmaz orada şu var burada bu var ben onla bir araya gelmem şunu yanımda istemem ben sanatçıyım sanatçı’’ demeye başladı, sinir katsayımda ki artışın tavan yapması benim artık bir saat daha aynı havayı teneffüs etmemi engelleye başlaması ile ortama ve o yüksek egoya veda edip çıktığımda aklıma konserlerde çılgınlar gibi bağıran, bir imza almak sadece bir kez dokunmak için kendini heba edip fan kulüpler kurarak her ortamda savunuculuk yapan o yurdumun mümtaz sanatçı fanları geldi. O an dudak kenarımda hafif bir gülücük peydahlandı, içimden ‘’ eh be büyükanne en güzeli senin gibi düşünmek galiba bırakalım onlar tabu kalsın gözümüzde, yemesinler içmesinler tuvalete de gitmesinler ulaşılması zor varlıklar olsunlar, ulaşınca büyü bozuluyormuş ’’ diyesim geldi ;)