Sağlıklı bir insanın bağırsaklarında trilyonlarca canlı mikroorganizma bulunur. Önemli bir kısmı yararlı olan bu organizmalar; besinlerin emilimine, yağların yakılmasına, vitamin, mineral ve aminoasitlerin sentezlenmesine yardımcı olur. Modern yaşam koşullarında vücudumuzdaki probiyotiklerin sayısı da giderek azalmıştır. Değişen beslenme alışkanlığı, geçirdiğimiz hastalıklar, kullandığımız antibiyotikler, doğum kontrol hapları ve diğer birçok ilacın kullanımı; vücudumuza dost olan bakterileri azaltıp zararlı olanların çoğalmasına yol açar. İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Tarkan Karakan, probiyotikler konusunda bilgiler verdi...

Probiyotik ve prebiyotik nedir? Aralarında fark var mı?

Probiyotikler, yararlı bakterilerdir. Prebiyotikler ise probiyotiklerin bağırsaklarda çoğalmasına destek olan gıda maddeleri (genellikle lifli gıdalar) olarak tanımlanabilir.

Bağırsaklardaki canlı bakteriler (probiyotikler), hangi durumlara bağlı olarak azalır?
Probiyotikler; kronik hastalıklarda, antibiyotik kullanımı sonrası, bağırsak hastalıklarında, sık seyahat eden insanlarda ve hastalıkların iyileşme döneminde (nekahat dönemi) azalır.

ZARARLI BAKTERİLERİ ENGELLERLER

Probiyotiklerin artması ya da azalmasıyla bağlantılı rahatsızlıklar ya da hastalıklar var mı?
Aşağıdaki hastalıklarda bağırsaklarımızdaki bakteri dengesinin bozulduğu gösterilmiştir:
Alerji
Çölyak hastalığı
Diyabet Tip1 ve Tip2
Obezite
Ateroskleroz (damar sertliği)
Romatizmal hastalıklar
Kalın bağırsak kanseri (bakterilerin kanserojen madde üretmesi)
İnflamatuvar bağırsak hastalığı (ülseratif kolit ve Crohn hastalığı)
Spastik kolon (İrritabl bağırsak sendromu)
Psikiyatrik bazı hastalıklar (depresyon, şizofreni, panik atak)
Nörolojik hastalıklar (Parkinson ve Alzheimer)
Karaciğer yağlanması
Otizm
Bağışıklık sisteminin çökmesi

Probiyotiklerin vücudumuza yararı nedir?

Probiyotikler, zararlı bakterilerin çoğalmasını engeller. Ayrıca bağışıklık sistemimizin merkezi bağırsaklar olduğu için tüm vücudumuzun direncini doğrudan etkiler. Bağırsakların yanlış çalışmasını (ishal veya kabızlık ve aşırı gaz oluşumu) engeller.

Probiyotiklerin vücudumuza yan etkileri var mı?

Genel olarak güvenli olan probiyotikler, nadiren bağışıklık sisteminin ileri derecede çöktüğü hastalarda (yoğun bakım hastaları gibi) bazı yan etkiler gösterebilir.

Probiyotik içeren gıdalar hangileri? Bunlar yeteri miktarda probiyotik içeriyor mu?

Fermente süt ürünleri ve diğer fermente ürünlerde probiyotik mikroorganizmalar bulunabilir. Ülkemiz bu konuda oldukça zengindir. Özellikle ev yapımı yoğurt, kefir, turşu, şalgam suyu, ekşi maya ile yapılan ekmeklerde probiyotik bulunur. Ancak bunlar mide asidinde parçalandığı ve çok az miktarda bağırsağa geçtiği için, tedavi amacıyla kullanılması için yeterli değildir.

Doğal yollarla alınan kefir gibi probiyotikler ile gıda takviyesi olarak alınan probiyotikler arasında ne fark var?

Kefir gibi doğal ürünler geleneksel gıdalardır. Yıllar boyunca yararlı oldukları nesiller boyunca öğrenilegelmiştir. Ancak bu ürünlerin tıbbi amaçla kullanılması uygun değildir, destek amacıyla alınabilir. Gıda takviyesi olarak da mutlaka canlılığını muhafaza eden, kaliteli, bilimsel çalışması yapılmış ve içeriği bilinen ürünler kullanılmalıdır.

Ramazan ayında sindirim sistemi rahatsızlıklarında artış oluyor. Probiyotikler, bu rahatsızlıklara iyi gelir mi?

Ramazan ayında oruç sırasında bağırsaklarımız dinlenme fırsatı bulur ve bakteri dengesi yenilenir. Ancak günümüzde bağırsak florasını bozan gıdalar her yerde karşımıza çıkıyor. Bunların başında gıda katkı maddeleri ve früktoz geliyor. Bu zararlı maddeler bağırsaklarımızda yararlı bakterileri hızla azaltır. Bu nedenle oruç tutarken özellikle sahurda probiyotik almak hem sindirim sistemi problemlerine, hem de bağırsak florasına iyi gelir.

HAMİLELER İÇİN YARARLI

Herkes probiyotik kullanabilir mi?

Probiyotikler; özellikle hamile, çocuk ve yaşlılar için yararlıdır. Araştırmalar; probiyotiklerin erken doğum ve gebelikte görülen şeker hastalığı gibi riskleri önlediği ni gösteriyor. Ayrıca annenin aldığı yararlı bakteriler, anne karnındaki bebeğe de geçerek daha doğmadan yararlı etkiler gösterebilir. Çocuklarda ise alerjik hastalıklar, ishal ve kabızlık durumunda probiyotikler kullanılabilir. Yaşlılarda da yaş ile zayıflayan bağışıklık sistemini güçlendirir. Yaşlılar üzerinde yapılan çalışmalar; probiyotiklerin soğuk algınlığına yakalanma riskini yüzde 30 azalttığını göstermiştir.

Değişen beslenme koşullarının bağırsaklardaki probiyotik sayılarını azalttığı söyleniyor. Bunun yaşam kalitesine etkileri nelerdir?

Sezaryenle doğum ve antibiyotik kullanımı da bağırsak florasını bozduğu için bu durum giderek artmaktadır. En çok artan hastalıklar arasında otizm, alerjik hastalıklar, inflamatuvar bağırsak hastalığı (ülseratif kolit ve Crohn), huzursuz bağırsak sendromu, depresyon, panik atak, kaygı bozuklukları ve en önemlisi obezite vardır. Son yıllarda obezitenin, bağırsak bakterileri ile yakından ilişkili olduğu ve bunların alınan kaloriden bağımsız olarak insanlara kilo aldırabildiği gösterilmiştir. Fastfood zincirleri ve dondurulmuş gıdalar da unutulmamalıdır. Bu zararlı ortamda bağırsak floramızı korursak, birçok hastalıktan korunmuş oluruz. Beslenmemizde; soğan, hindiba kökü, kuşkonmaz, yer elması gibi prebiyotiklere ve probiyotik içeren fermente ürünlere yer vermeliyiz. Aşırı kırmızı et ve doymuş yağ tüketimi ile früktozdan kaçınmalıyız. Ayrıca mümkünse günde bir tane probiyotik tablet, kapsül, sıvı veya toz halinde olan formlarından tüketmeliyiz.

DOĞAL TEDAVİ TERCİH EDİLMELİ

Huzursuz bağırsak sendromu nedir?

Huzursuz bağırsak sendromu; irritabl bağırsak sendromu veya spastik kolon gibi pek çok farklı isimle anılır. Bu hastalıkta; bağırsak alışkanlığı bozulur, ishal veya kabızlık görülür. Ayrıca beraberinde gaz-karın ağrısı olur; tuvalete gidildiğinde karın ağrısı rahatlar ama sonra tekrar başlar. Huzursuz bağırsak sendromu, hayat kalitesini oldukça düşürür. Genç kadınlarda daha sık görülür. Toplumda yüzde 15 oranında görülen rahatsızlık, kronik bir hastalıktır. Hasta öğrencilerin okul başarısı düşer, çalışanların ise performansı olumsuz etilenir. Beraberinde panik atak, kaygı bozukluğu gibi psikolojik hastalıklar da görülebilir.

Huzursuz bağırsak sendromunun tedavisi nasıl yapılır?

Bu hastalığın nedeni tam bilinmemektedir. Ancak son yıllarda bağırsak bakteri dengesizliğinin, bu hastalığa yol açtığına dair kanıtlar elde edilmiştir. Araştırmalar; bağırsak ile beyin bağlantısı yüzünden bu hastalarda görülen stres ve psikolojik rahatsızlıkların kaynağının da bağırsak florasının bozulması olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hastalığın tedavisinde bağırsak kaslarını gevşeten ilaçlar, anti-depresanlar, kabızlık ve ishal ilaçları kullanılabilir. Ancak son yıllarda probiyotiklerin, bu hastalığın tedavisinde çok yararlı olduğu gösterilmiştir. Probiyotik tedavi; hem yan etkisi olmayan doğal bir tedavidir, hem de bağışıklık sistemini iyileştirmek gibi faydalar sağlar. Ayrıca probiyotikler hem ishal, hem de kabızlığı düzelttiği için bu hastalıkların tedavisi için uygundur.

ANTİBİYOTİKLER BAĞIRSAKLAR İÇİN TEHLİKELİ OLABİLİR

Antibiyotikler; sanıldığı gibi bağırsaklarımızı temizlemez; zararlı bakterileri artırır. Çocuklarda ve erişkinlerde yapılan çalışmalar; antibiyotiklerin bağırsak florasını bazen kalıcı olarak bozduğunu göstermiştir. Bu nedenle gerekmedikçe antibiyotik kullanılmamalı. Antibiyotik kullanmanız gerektiğinde, probiyotik takviyeler de almalısınız.