Buyrun Maya karakteriyle tanıdığımız Aleyna Sena Yıldız’ın röportajına;



Bize kendinizden bahseder misiniz?
22 yaşındayım. Ailemin İngiltere’de senelerce yaşamış olmasından dolayı Londra'da doğdum ve yaklaşık 9 sene orda yaşadım. Epey eğlenceli bir çocukluk geçirdim diyebilirim. Buz pateni ve binicilik gibi birçok sosyal aktivite ile zamanım dolu dolu geçti. Daha sonra İstanbul’a dönme kararı aldık. İngiltere'de her zaman Türk kültürü ile büyümüştüm. Yemeğe hepimiz beraber oturur ve en büyüğümüz olan dedem kalkmadan kalkmazdık. Türk yemekleri yer, Türk kanalları izlerdik. Bu yüzden benim için İstanbul’a adapte olmak hiç zor olmadı. Çocukluk boyunca hep sosyal bi çocuktum. Oturup ders çalışmak bana göre değildi. Ben fotoğraf çekmeyi, dans etmeyi veya spor yapmayı tercih ederdim. Akademik açıdan pek başarılı bir çocukluk geçirdiğimi söyleyemem ama edebiyata kendimi bildim bileli aşığım. Şiir, hikaye ve yazı ödüllerim var. Her gün yazabilir ve okuyabilirim. Tam bir kitap kurduyum! İstanbul’a döndüğümüz dönem oyunculuğa merak saldım. Annemde çok başarılı olacağımı düşünerek beni bir ajansa yazdırdı. Ve tam 12 senedir oyunculuk yapıyorum. Lise döneminde güzel sanatlar okumak istediğime karar verdim ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesini kazandım. Daha sonra üniversite'de sinema televizyon bölümüne devam ederken oğlum Kuzey doğdu. Tüm arkadaşlarım gezip eğlenirken ben anne olmuştum. Başlarda zor geldi tabi ama sonra dünyanın en şanslı insanı olduğumu fark ettim. Dünyanın en güzel hediyesi ile ödüllendirilmişim. Kuzey doğduktan sonra her şey çok değişti. Hayata çok daha farklı bakmaya başladım. Bugüne kadar verdiğim en doğru kararın bu olduğuna inanıyorum. Beraber büyüyoruz. Evde bazen ben çocuk oluyorum. Sıkılmadan saatlerce oyun oynuyoruz, dışarı çıkıp geziyoruz. Hayal ettiğimden fazla güzel her şey. Şimdi iş ve eğitim aynı anda devam ediyor. Spikerlik eğitimine başlayacağım yakında.



Ailenizin oyunculuk konusunda desteği nasıl?
Dediğim gibi annem bana çok destek oldu bu konuda. Sıkılmadan götürdü beni tüm görüşmelere. Bende ilk ışığı o fark etmişti. Onun kıyafetlerini giyer tüm misafirlere taklitler yapardım, dans ederdim. Annem benim menajerim gibidir. Benim ilgilenmediğim konularda onu ararlar hala. Aklımın karıştığı noktada her zaman en mantıklı kararı o verir.


Hayal kurar mısınız? Hayalleriniz varsa nelerdir?
Bence bir insanın en eşsiz yeteneği hayal kurmak. Bende fazlasıyla hayal kuran bir insanımdır. Hayal kurmanın insana pozitif enerji kattığını düşünüyorum. Adına hayal deseler de, yaşamanın güzelleştiği anlar yaratmak biraz benim için. Anneannem hayatım boyunca bana her ne olursa sonucu olumlu hayal et derdi. Bunu yapabildiğim zamanlar aslında her şeyin bi çözümü olduğunu ve işlerin kolaylaştığını görüyorum. Benim hayalime gelirsek; ben gözü yükseklerde biri olmadım hiçbir zaman. Benim için maddi değil ama manevi değerler çok önemli. Kocaman bir aile, devam etmeyi istediğim sevdiğim mesleğim ve köpeklerle doldurabileceğim bir bahçem olsun yeter. Bide kocaman bir kütüphane!



Oyunculuk dışında neler yaparsınız? Hobileriniz neler? 
Boş zamanlarımda kendimi geliştirmeye yönelik şeyler yapmak ruhumu daha çok tatmin ediyor. Spor yapmak bunların başında geliyor benim için. Fiziksel ve bedensel yönden beni daha iyi hissettiriyor spor. Genelde hafta sonları, hava güzelse güzel bir manzara eşliğinde yaptığım köy kahvaltısı sonrası binicilik yapmaya gidiyorum. Bazı günler evden çıkmak istemiyorum ve tüm günü yabancı diziler izleyip kitap okuyarak geçiriyorum. Arkadaşlarımla 2-3 haftada bir kendimizi deşarj etmek için sevdiğimiz DJ partilerine gidiyoruz.