Son 10 yıl içinde Türkiye’de gayrimenkul sektörü çok hızlı bir büyüme kaydetti. 10 yıl önce sektörde kriz ve belirsizlik ortamı varken 2000 yılından itibaren gayrimenkul sektörü gelişmeye başladı. Sektördeki yatırım ortamı bugün daha elverişli hale gelmiş olmasına rağmen şimdi Türkiye’de sektördeki oyunculardan biri olan biz emlakçıların önünde daha büyük bir mücadele var: Rekabet!

Önümüzdeki yıllarda sektör daha da gelişecek ve iyi olan ayakta kalacak. Pazarlamada yaratıcılık kıvılcımı başarılı emlakçıları aynı alandaki rakiplerinden ayıracak. İyi bir pazarlamacı olmak için sürekli fikirlerimizi geliştirerek projelere dönüştürmek zorundayız.

İşte başarılı bir emlakçı olma yolundaki 6 adım

Başarılı bir emlakçı ; öncelikle doğru hedef kitleye doğru ürün konseptini sunan, doğru konumu doğru proje konseptiyle birleştiren, yenilikçi, kaliteyi en iyi şekilde sunan, müşterileri için kar oluşturabilen, prestij ve artı değer kaynağı olan ve müşteriye beklenenin ötesinde bir yaşam kalitesi sunan emlakçıdır.

1- Kanunları çok iyi bilin

Emlak pazarlama işleri ile uğraşan ve pazarlama karşılığında komisyon alan vergi mükellefi meslek erbabına emlak müşaviri (emlakçı) denir. Emlak müşavirleri, her şeyden once hukuk, kadastro, tapu, harita, muhasebe, vergi, harç, pazarlama, alacak-borç meseleleri ve halkla ilişkiler konularında bilgi sahibi olmalıdır. Hatta en az bir yabancı dili iyi derecede konuşabiliyor olmalıdır. Medeni Kanun, Borçlar Kanunu, Tapu Kanunu, Kadastro Kanunu ve Vergi Kanunu’nu belirli ölçüde bilmek durumundadırlar…

Emlak müşavirliği, bilgi ve tecrübe isteyen, mesleki sorumluluk gerektiren vasıflı bir meslek olmakla birlikte bu konudaki kuralları belirleyecek yasal düzenlemeler ise devam etmektedir.

2- Kendinizi sürekli geliştirin, konunuzda uzman olun

Gayrimenkul sektörü çok çeşitli gruplarla çalışmaya başlamıştır. Bunlardan bazıları değerleme firmaları, avukatlar, yükleniciler ve danışmanları, bankacılar ve yatırımcılar, resmi kurumlar, devlet kurumları (TOKİ), proje geliştirme firmaları vs…Bu demek oluyor ki iyi bir emlakçı her konuda uzman olmak zorunda ya da konusunda uzman olan ekipleri bilmeli ve profesyonel ekiplerle çalışmalıdır. Başarılı olan ve ayakta kalanlar geleceği görebilenler olacak.

İyi bir emlakçı "müşterisi" (gayrimenkul alıcısı veya kiracısı) için sürekli kendini geliştirmek zorundadır. Emlakçı müşterisine karşı görevleri, hedeflenen kalite ve zamanda ürünü teslim etmekle tamamlanmış olmaz. Emlakçı, yaşam evresinde müşterisinin beklentilerini aşmanın yanı sıra, etkin planlama, gayrimenkule uzun vadede değer katmakla yükümlüdür.

3- İyi bir iletişim geliştirin

İyi bir iletişim sağlıklı ilişkinin temel şartlarından biridir. Kim olduğunuzu, ne istediğinizi, karşınızdaki kişinin ne istediğini iyi anlamak için öncelikle müşterinizle iyi bir iletişim kurmanız gerekir. Müşterinizin ne beklediğini ancak konuşarak anlatabilirsiniz. Karşınızdaki kişiyi anlamanın en iyi yolu sağlıklı bir iletişim.

4- İyi bir zamanlama çok önemli

Bir şeye verdiğiniz değer, ona ayırdığınız zamanla ölçülür. Yeni tanıştığınız müşterilerinize öncelikle sağlıklı bir çalışma için ona zaman ayırarak karşınızdaki kişinin isteklerini iyi anlamanız gerekir. Karşınızdaki kişinin isteklerini iyi anlamadığınız sürece sağlıklı bir çalışma ve sağlıklı bir işbirliği yapamazsınız. Oysa müşteriye ayıracağınız zaman, ilerisi için size güçlü bir çalışma zemini sağlayacaktır.

5- Değişimi kabul edin

İnsanlar, mekanlar, çalışma koşulları, çalışma teknikleri, sürekli değişime uğrayacaktır. Değişime ayak uydurmak sağlıklı çalışmanın temeli olacaktır. Değişim, gelişmeye yol açabileceği gibi sancılı da olabilir. Bunun için yapılacak olan değişimlere ayak uyduracak eğitimleri almaktan kaçınmayınız. Müşterilerin istekleri de zamanla değişime uğrayacaktır. Geçirdiği değişime uyum sağlayan ya da değişimi kabul eden kişiler başarılı bir iş hayatı sürdürecektir. Değişikliklerden korkmayın. İş yaşamındaki değişiklikler bir dönem her şeyin yerli yerine oturması için kendinize vakit tanımanız anlamına gelir.

6- Sosyal ortama uyum sağlayın

Herkesin yaşam ritmi farklı olduğu gibi, herkes bir başkasının ritminden son derece kolay etkilenebilir. İnsanın her ne olursa olsun, hem kendini gerçekleştirebilmesi, hem de karşısındakinin alanına ve sınırına saygılı olması, tüm bunları yaparken de beraber bir yolda yürüyebilmesi gerekmektedir. Üstünüzdeki giysiye şöyle bir bakın: Çevrenize nasıl bir mesaj veriyorsunuz? Giysilerinizde ne kadar açık renkler tercih ederseniz başkalarının enerjisini de o kadar itersiniz. Bu yüzden doktorlar beyaz giyer. Koyu renkleri tercih ederseniz, daha fazla enerji çekersiniz üstünüze ve otoriter bir havanız olur; bu yüzden polis üniformaları koyu renktir. Toplum içindeki konumunuza uygun renkte elbiseler giyin; aralara ruhunuzu ortaya çıkaracak renkler katmaktan çekinmeyin.