Ekrem İmamoğlu’na Akın Gürlek davasında 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi
Yolsuzluk suçlamasıyla yaklaşık 4 aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, İmamoğlu’nu “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından ise beraat ettirdi.
İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Hakimliğinde görülen davanın duruşmasında, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmamoğlu üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşma salonuna girişinde İmamoğlu’ya destek verenler tarafından “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” tezahüratları yapıldı ve alkışlarla karşılandı. İmamoğlu’nun günler sonra paylaşılan yeni fotoğrafı da dikkat çekti.
Duruşma sırasında savcı ile İmamoğlu arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Mahkeme başkanı, İmamoğlu’nu iddianameye ilişkin suçlamalar dışına çıkmaması konusunda uyarırken, İmamoğlu sözlerine devam etmek istedi. Savcı, İmamoğlu’nun kendisine bakmamasını talep etti; buna karşılık İmamoğlu, “Kime bakacağıma ben karar veririm” ifadeleriyle tepki gösterdi. Avukatı Fikret İlkiz de savunmasında savcının bu talebine destek vererek, savunma sırasında istediği gibi hareket edeceğini söyledi.
İddianamenin içeriği
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek “mağdur” sıfatıyla yer aldı. İddianamede Gürlek’in, terörle mücadelede görev yaptığı dönemde ve halen çeşitli silahlı terör örgütleri tarafından hedef gösterildiği vurgulandı. Özellikle DHKP/C terör örgütü tarafından açık kimlik bilgileri ve fotoğraflarının sosyal medya ve basında paylaşılması suretiyle tehdit edildiği anlatıldı.
İmamoğlu’nun CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın hakkında yaptığı konuşmaların, terör örgütlerine hedef gösterme ve bu kişilere bilgi servis etme mahiyetinde olduğu ileri sürüldü. İddianamede, İmamoğlu’nun kullandığı bazı ifadelerin küçültücü ve saygınlığı zedeleyici nitelikte olduğu, düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, bu nedenle hukuki anlamda hakaret ve tehdit suçlarını işlediği kaydedildi.
Ayrıca İmamoğlu’nun, mahkemeler nezdindeki kamu davalarında görevli bilirkişileri hedef gösterdiği, yargı organları üzerinde baskı kurmak ve mensubu olduğu parti lehine etki sağlamak amacıyla davranışlarda bulunduğu da iddianamede yer aldı.
Ceza ve yaptırım talepleri
Savcılık, İmamoğlu hakkında “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret”, “tehdit” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası ile siyasi yasak talep etti. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince İmamoğlu’nun memuriyetten men edilmesi ve siyaset yapmasının engellenmesi istendi.
Mahkeme kararı ve sonuç
Mahkeme heyeti, tüm bu talepler doğrultusunda İmamoğlu’nu “kamu görevlisine karşı hakaret ve tehdit” suçlarından toplam 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan ise beraat kararı verdi.
Kararın kesinleşmesi halinde, İmamoğlu’nun Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi kapsamında kamu görevlerinden ve siyasi görevlerden yasaklanması gündemde bulunuyor. Bu durum, özellikle 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığı açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
İmamoğlu’nun cezaevinde tutulduğu süreçte siyasi destekçilerinden ve kamuoyundan yoğun tepkiler gelirken, kararın hukuki ve siyasi sonuçları merakla takip ediliyor. Duruşma sonrasında İmamoğlu’nun avukatı, karara ilişkin temyiz yoluna gidileceğini açıkladı.
Dava sürecinde yaşananlar
Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandıktan sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i tehdit ettiği iddiasıyla haklarında dava açılan CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’a destek konuşmaları nedeniyle suçlanmıştı. Davada kamuoyunun yakından takip ettiği gelişmeler yaşandı.
İmamoğlu, Silivri’de geçirdiği tutukluluk sürecinde çeşitli siyasi destek mesajları aldı. Ancak yargılama sürecinin uzaması ve ceza talebinin yüksek olması tartışmalara yol açtı.
Mahkeme heyetinin verdiği bu son karar, İmamoğlu’nun siyasi geleceğini önemli ölçüde etkileyebilecek nitelikte bulunuyor.