Döviz üzerinden Türkiye'ye yönelik saldırılar sürerken, hükümet sert dalgalanmalara karşı finansal reçetesini hazırladı. Hem içerden hem dışarıdan Türkiye ekonomisine yönelik art niyetli, kriz çıkarmaya yönelik gelişmeleri değerlendiren Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Türkiye ekonomisine yönelik algıyı bozmaya çalışıyorlar. Bu baskı, sabotaj girişimlerine karşı direniş sürecek" mesajı verdi. Dövizdeki oynaklığa karşı devreye girecek finansal antibiyotik reçetesinde, açık pozisyona karşı önlemden sermaye tamponuna, opsiyon pozisyonlarından kurumsal risk yönetimine kadar bir dizi başlık yer alıyor. Başbakan Yardımcısı Canikli başkanlığında, Türkiye Bankalar Birliği üyeleri, Hazine, BDDK, Merkez Bankası'nın katıldığı finans zirvesinde bir dizi tedbirin yaşama geçirilmesine karar verildi. Ekonomi zirvesinde şu mesajlar verildi: "Ekonomiye yönelik algıyı bozmaya çalışıyorlar. Hane halkı döviz oyununa karşı büyük direniş gösteriyor. Talep tarafındaki erteleme eğilimi kalıcı değil. Nakit sıkıntısı nedeniyle hiçbir firmanın batmasına izin verilmeyecek. Reel sektörün bankalara olan borçlarının ödenmesinde hiçbir sıkıntı yaşanmayacak. Kullandırılacak 250 milyarlık kredi ortalama yüzde 90 Hazine garantili." KUR ZARARI HESAPLANIYOR Zirvede kur riskine karşı reçete de masaya yatırıldı. İşletmelerin döviz borcunu çevirebilmesi, açık pozisyonlarına karşı önlem alınması konusunda da bir dizi çalışma yürütülüyor. Önümüzdeki dönemde özel sektörün kur zararı hesaplanırken, risklere karşı alınabilecek finansal antibiyotik çeşitleri şöyle sıralandı: - Açık pozisyona karşı önlem alınacak, -Günlük hayata dokunan tedbirler sürecek, - Kredi maliyetlerinin artırılmamasına özen gösterilecek, - Olası zarara karşı yeterli sermaye tamponu, Vadeli Opsiyon Borsası'nda opsiyon pozisyonları ve doğru fiyat öngörüsü için stratejik analizler yapılacak. -Şirketlerin bünyesinde kurumsal risk yönetimine önem verilecek, - Döviz forward işlemleri ile döviz kurunun riskleri sabitlenerek işletme sermayesi korunacak. BÜYÜME HEDEFLERİ YAKALANACAK Bankaların faizin yükselmesine neden olacak bir yarışa girmemesi gerektiğini ifade eden Canikli sözlerine şöyle devam etti: "Kredi derecelendirme kuruluşları üzerinden etik olmayan bir operasyon yürüyor. Kur lobileri faiz artışı için baskı yapıyor, bunun için kampanya yürütüyor. Burada yetki Merkez Bankası'nındır. Buna rağmen faizleri artırmaması çok önemlidir. Kurdaki bu hareketliliğin bankaların aktif kalitesini bozacağına yönelik iddialar da doğru değil. Kredi Garanti Fonu kefaletiyle reel sektöre destek sağlanıyor. Alınan tedbirlerle bankaların aktiflerinde bir sorun yaşanmasının önüne geçildi. 2017 enflasyon ve büyüme hedefleri yakalanacak. Kurda yaşanan değişim enflasyon hedefinde ciddi bir etki yaratmayacak."