Yüksek komisyonlar nedeniyle zaten düşük olan karlılıklarının tamamen ortadan kalkarak, kendilerini zarara uğrattığını savunan restoran ve lokantacılar, taleplerinin yerine getirilmemesi halinde boykota gideceklerini söylüyorlar. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ise orta yolun bulunması için devreye girdi. Her iki tarafı da dinleyen Çağlar, yemek kartı şirketlerinden bir rapor aldı. Raporu inceleyen restoran sahipleri ise uzlaşmanın uzak olduğunu ve boykot kararı alacaklarını belirtiyor.

"BİZDE 2 KAT FAZLA"

Yemek kartı kullanan kişi sayısının 3.5 ile 5 milyon arasında olduğunu belirten Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, yemek kartı şirketlerinin kendilerinden yüzde 7.5-10 arasında komisyon aldığını, yaptıklarının zenginden alıp, fakire vermek olduğunu söyledi. Çalışanlarına yemek kartı dağıtan şirketlerin iskontoyla bu kartları aldığını, fakat iskontoların restoran ve lokantalara bindirildiğini ifade eden Bingöl, “Dünyada yüzde 3- 4 komisyon alınırken, bizde bu 2 kat fazla. Yemek kartı şirketleri müşterilerine yüksek oranda iskonto uyguluyor. Bunu da bizden çıkarıyorlar. Ödemelerinin vadelerini de yükseltiyorlar şimdi. 60 güne varan vadelerle sözleşme yenilemeye zorluyorlar” dedi.

Şirketlere uygulanan iskontonun yasadışı olduğunu söyleyen Bingöl, bunu Ticaret Bakanlığı ile görüştüklerini kaydetti. Bingöl, sözleşmelerin yeni şartlarla yenilenmesi halinde esnafların batabileceğine dikkat çekti. Sorunların ortadan kalkması için İTO Başkanı Çağlar’ın konuya müdahil olduğunu ve orta yol bulmaya çalıştığını bildiren Bingöl, şöyle devam etti: “Yemek kartı şirketleri İTO’ya bir rapor sundu, biz de inceleyeceğiz. Görüşmelerden bir sonuç alamazsak, tarihini açıklayacağımız bir günde sembolik olarak 1 günlük boykot kararı alacağız. Sorun çözülmezse kalıcı bir boykot düşüneceğiz. 8 binin üstünde şube var derneğimize üye olanların ama, tüm sektör paydaşları bizimle birlikte hareket edeceklerini ifade ediyorlar. Yemek kartları 200 binin üstünde noktada geçiyor şu an.”

SÖZLEŞME YENİLEMEYENE GÜNCELLEME YAPILMIYOR

İTO Restoran ve Yiyecek, İçecek Hizmetleri Komitesi Başkan Yardımcısı Ali Tatlıdil de ocak ayının sonunda yemek kartı şirketlerinin sözleşmeleri yenileyerek, 15 gün olan vadeleri 30 güne çıkarmak için çalışmaya başladıklarını bildirdi. Vadeleri 15 günde tutmaya direten restoran ve lokantalara ise ek 1.5 puanlık komisyon uygulanmak istendiğini ifade eden Tatlıdil, “Anlaşmalar devam ediyor ama EKC cihazlarının güncellenmesi gerekiyor. Bu güncellemeyi sözleşmesini yenileyene yapacaklarını söylüyorlar. Güncelleme yapılmazsa cihazlar kullanılamayacak” dedi.

İTO Başkanı Çağlar’ın sorunu dinledikten sonra yemek kartı şirketiyle yaptıkları sözleşmeyi iptal ettiğini anlatan Tatlıdil, şu ifadeleri kullandı: “Bir kurum bu şirketlerden iskonto aldığında, o iskonto restoran ve lokantaların üstüne yıkılıyor. Biz bu iskontoların ve dolayısıyla bizden alınan komisyonların azlatılması için çalışıyorduk. Şimdi şartları daha da zorlaştırmak istiyorlar. İTO Başkanı Çağlar, bu konuları dinledikten sonra, yeni sözleşmelerinde iskontoyu tamamen kaldırdı. Karlılıklar bu kadar düşükken, bir de restoran ve lokantanın cirosundan yüzde 10 komisyon almak, o işletmeye yarı yarıya ortak olmak demektir.” Tatlıdil,  görüşmelerin sürdüğünü fakat bir sonuç çıkmayacağını ve boykota gideceklerini ifade etti.

İşletme temsilcilerinin aktardığı sorunları ve eleştirileri yemek kartı şirketlerine sormuş olsak da görüş vermeyeceklerini belirttiler.

“FIRSATÇILIK YAPIYORLAR”

Konuyla ilgili daha önce Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken de bir açıklama yapmıştı. Yemek kartlarındaki komisyonların yüksek olmasının zaten restoranları zorladığını belirten Palandöken, açıklamasında “Bir de üzerine vadenin uzaması esnafı zor durumda bırakıyor. Mevcut durumda zaten terör olayları nedeniyle sıkıntıda olan ve iş yapamayan esnafı fırsatçılık yaparak daha da zorluyorlar. Burada hem komisyon hem de vadeyi uzatarak bir koyundan iki post çıkarıyorlar. Bu durum restoranların maliyetini ve dolayısıyla fiyatları da yükseltebilir” ifadelerini kullanmıştı.