Oksije Gazetesi Yusuf Akcakaya'nın hazırladığı haberde Geçen yıl olağan dışı bir uygulama olarak hayatımıza giren uzaktan çalışma artık çağın gerçeği haline geldi. Hatta bazı şirketler pandemi bitse bile ofislere geri dönülmeyeceğini açıkladı. 

İşveren durumdan memnun çünkü ofis maliyetleri düştü, çalışanlar ise evde artan maliyetlerden ve işverenin bu masrafa katkı sunmamasından şikayetçi. Diğer taraftan işveren, çalışanlarını evde denetlemenin derdinde, bilgisayarlara ‘klavye vuruş sayısını gösteren’ ya da sosyal medya platformlarına girmeyi engelleyen programlar yükleniyor. Kimisi ise çalışanını bilgisayar kamerasından takip ediyor. Çalışanlar ise bu özel hayata bu denli müdahaleden rahatsız. Bu yeni düzenin artılarını eksileri, çalışanların ve işverenlerin haklarının detaylarını Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Engin’e sorduk:

Prof. Dr. Murat Engin Amaç verimlilik olmalı

“Uzaktan çalışmaya geçen iş yerleri, birçok maliyetten kurtuldu. Ancak bu maliyetleri işçiler üstlendi. Burada hakkaniyete uygun şekilde işçiye maddi destek sağlanmalı. Yemeğin karşılanması konusunda bir tartışma yok, elbette olmalı. Ve tabii ki öğle arası da olmalı. Ev faturaları, işçinin maliyetini kendi cebinden karşıladığı ürünlerin bir kısmının da paket halinde işçiye ödenmesi gerekiyor. Unutulmamalı ki uzaktan çalışmada amaç tasarruf değil, verim.”

Mesai yazılı olur

“10 Mart’ta yayınlanan yönetmeliğe göre uzaktan da olsa çalışma saatleri, olağan saatler olarak belirlendi. Yani bir kişi ofisteyken hangi saatler arasında çalışıyorsa uzaktan da o saatlerde çalışmalı. Eğer mesai yapacak ise bu kendisine veya kendi tarafından yazılı olarak bildirilmeli.”

Takip hukuka aykırı

“İşverenin uzaktan çalışanlarına denetimde bulunması kural olarak yasaldır. Ancak denetimleri yazılı olarak yaparak karşı tarafı aydınlatma zorunluluğu vardır. Denetim yasal olsa da bu denetimin somut olayda nasıl yapıldığına bakmak lazım. Örneğin ofislere kamera koyulabilir. Ama çay içme, tuvalete gitme gibi sürelerin hesaplanmasına kadar detaylı bir takip hukuka aykırıdır. Bu kapsamda evde çalışan bir kişiden kamerası açması istenemez.”

Uzaktan da iş kazası olur 

“İş sağlığı önemli bir konu olarak karşımızda. Ofiste olduğu gibi evde de iş sağlığı tedbirleri alınmalı. Çalışana ergonomik koşullar hakkında bilgi verilmeli, örneğin uygun masa ve sandalye yoksa bunları temin etmeli. Mesela çalışan mutfağa gitti ve burada elektrik çarptı. Bu bir iş kazasıdır. Ancak tabii ki işveren böyle bir kazadan sorumlu tutulamaz.”

Berna Öztınaz

Ne kadar çalışıldığı değil, sonuç önemli - Berna Öztınaz  (PERYÖN – Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı)

Uzaktan çalışmada çalışanın görev ve sorumluluklarının net olarak belirlenmesi gerekiyor. Şirketler çalışanlarından bekledikleri iş perspektifinden bir performans hedefleri sistemi kurabilir ve bunun da çeşitli sistemlerle takibini gerçekleştirebilirler. Bununla birlikte başka bir konuya daha değinmemiz gerekir, o da güven. Özellikle bu dönemde işte kaldığımız sürenin değil, ortaya çıkarılan sonuçların değerli olduğunun anlaşıldığını düşünüyorum.”

Denetim araçlarına rağbet üç kart arttı

Şirketler uzaktan çalışanların bilgisayarlarına ve telefonlarına çeşitli yazılımlar yüklüyor. Bu yazılımlardan biri Hubstaff. Ziyaret edilen internet sitelerinin takip edilmesini sağlıyor, fare hareketlerini ve klavye vuruşlarını izliyor. Yazılımı üreten şirkete göre, pandemi döneminde programa talep üç kat artmış. Takip sadece bilgisayarlarda değil, mobil cihazlarda da var. Cep telefonlarında  TSheets isimli programla çalışanın nerede olduğu görülebiliyor. Time Doctor ise kişinin bilgisayar başında olup olmadığını kontrol etmek için 10 dakikada bir fotoğraf çekimi yapıyor. Time Doctor’a benzer bir başka program Sneek. Beş saniyede bir çekilen fotoğraflar, şirket yöneticilerine gönderiliyor.