Var olan eğitim standartları, ebeveynlerin kaygılı tavırları bir araya geldiğinde aslında çocuk için hiç de sağlıklı bir ortam oluşmuyor. Bu kısımda da bunu en iyi destekleyen felsefe, Montessori. Montessori nedir diye soracak olursanız da aslında bir eğitim sistemi olarak da tanımlanabilir. İtalya’nın ilk kadın doktoru tarafından oluşturulmuş bu düşünce yapısı, çocukların için doğru eğitimin, onlara saygı duyarak başlayabileceğini söylüyor. Çocukların ihtiyaçlarını baz alıp sonrasında da buna uygun bir ilerlemenin doğru olacağını anlatan Montessori, aslında çocukların da bir birey olduğunu savunuyor.
Çocukların ebeveynlerine bağlılığının yanında, kendi içlerinde bir şeyleri araştırma, öğrenme, deneme ve yanılma durumlarını da yaşamasını doğru buluyor. Ek olarak da çocuklar için en doğru eğitimin, onların yeteneklerine ve ilgi odaklarına dayalı adımlarla verilebileceği yönünde. Yani tek düze bir eğitim sistemine çocukların uyum sağlamasının aksine her çocuk için ayrı bir eğitim düzeni kurulabileceğini belli ediyor. Hem bu sayede her çocuk en hızlı öğrenme kapasitesine sahip olmanın yanında kendini geliştirme noktasında da farkındalık sahibi olabiliyor.
Montessori Çocuklar İçin Gerekli Eğitim Niteliklerine Sahip!
Montessori, her çocuğu bir birey olarak görürken, çocukların kendi gelişim dönemleri içerisinde başarıya ulaşmalarını da kolaylaştırıyor. Onlar için uygun alanları sağlamanın yanında çocukların kendi gelişimlerinde söz haklarının olmasını da öne çıkarıyor. Bu sayede çocuklar çok daha verimli ve çok daha sağlam temeller üzerine eğitim almış oluyorlar.
