İşten çıkarma yasağı son dönemdeki Koronavirüs salgını ile birlikte daha önemli bir hale gelmiştir.

İş Kanunun geçici 10. Maddesi ile istihdam güvencesinin sağlanması için işçi çıkarma yasağını getirmiştir. Geçici 10. Maddeyle yapılan düzenlemede bazı işten çıkarma birimleri bu yasağın kapsamı dışında tutulmuşlardır. Bu istisnalara göre İş Kanunu 25/II maddesinde yazılan hallerde, belirli süreli iş sözleşmesinin bitimi, işyerinin kapatılmasında, işyerinin faaliyetlerinin sona ermesinde, hizmet alımı yoluyla yapılan işlerde işin sona ermesi ile işveren işçi çıkartabilecektir. Tüm bu durumlar işçi çıkartma yasağının kapsamı dışında tutulmaktadır.

İşveren bu hallerden birisi gerçekleşmeden işçi çıkarma yasağına uymadan işçi çıkarırsa, çıkarılan her işçi için, işten çıkarttığı tarihte geçerli olan aylı brüt asgari ücret tutarında idari para cezası ödeyecektir.

İşten çıkarma yasağı ve sonrasındaki kıdem tazminatı, ihbar tazminatı süreçleri kişiler için oldukça önemli olduğundan bu süreçlerle ilgili avukat desteği hak kayıplarını engelleyecektir.

İşten Çıkarma Yasağı Durumları

İşten çıkarma yasağı ile ilgili benzer bir uygulama da kısa çalışma ödeneği uygulamasıdır. Covid-19 salgını kapsamında uygulama alanı bulan kısa çalışma ödeneği, 4447 sayılı İşsizlik sigortası Kanunun ek 2. Maddesinde düzenlenir. Bu düzenlemede kısa çalışma ödeneği; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı nedenlerle iş yerinde uygulanan çalışma süresinin en az üçte bir süre ile azaltılması ya da süreklilik şartı aranmadan en az dört hafta süre ile faaliyetin tamamen ya da kısmen durması halinde, iş yerinde üç ayı geçmemek üzere sigortalı işçilere çalışamadığı için gelir sağlayan bir uygulama olmuştur.

Kısa çalışma uygulaması zorlayıcı dönemlerde uygulanabildiğinden işçinin onayına tabii olmamaktadır.

Ücretsiz izin ise iş sözleşmesinin belli bir süre askıya alınması durumudur. Kanundan doğan ücretsiz izin ve tarafların anlaşarak karar verdiği ücretsiz izin olmak üzere iki türü vardır. Kanundan doğan haller, işçinin evlenmesi, yakının vefatı, yol izni, mazeret ve doğum iznidir. Tarafların anlaşarak ayrıldığı ücretsiz izin ile ilgili kanunda bir açıklama yoktur. Ücretsiz izin pandemi ile işveren tarafından ücretsiz olarak izne çıkarılan ve 15 Mart 2020 tarihinden sonra işten çıkarılan işçiler ücretsiz izin ödeneğine başvuru hakkına sahiptir. İşten çıkarma yasağı döneminde işçilere bu iki durumun uygulanması mümkündür. İşçiler haklarını bilmek ve daha kontrollü adım atmak için avukat desteği almalıdır.

İşten Çıkarma Yasağı Hangi Durumlarda Söz Konusu Olur?

İşten çıkarma yasağı konusundaki sonraki ihbar ve kıdem tazminatı da oldukça önemli bir husustur.

İşverene haklı nedenle işten çıkarma hakkı tanıyan durumlarda İş Kanunu 25/II maddesinde örnekler verilmiştir. Bu örnekler  bir ölçüde somuttur. Verilen bu örnekler sınırlı sayıda değildir.Bir de İş Kanunun 25/II –e bendi vardır. Bu bentte işverene haklı fesih hakkı veren durumlardan bahsedilirken ‘’işçinin işverenin güvenini kötüye kullanmak hırsızlık yapmak, meslek sırlarını ortaya koymak’’ tan bahsedilmiştir. Ancak hangi durumun güveni kötüye kullanacağı hangi durumun doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmayacağından bahsedilmemiştir.İşçi bu durumda yargı yoluna başvuracaktır.İşçi arabulucu aşamasından sonra dava açacak, işverenin haklı fesih iddiasının gerçeğe aykırı olduğuna ilişkin bir mahkeme kararı alacak, bu kararla İŞKUR’a başvurup  işsizlik sigortası bağlatacak, kıdem ve ihbar tazminatını işverenden isteyecektir. Kıdem ihbar tazminatı hesaplamalarının doğru bir şekilde yapılması önemli olacaktır.

İşsizlik Maaşı Hangi Durumlarda Söz Konusu Olur?

İşten çıkarma yasağı pandemi döneminde toplu işten çıkarımları önlemek için getirilmiş bir uygulamadır.

İşsizlik ödeneği sigortası bulunan işsizlere kanunda belirtilen şartları taşıması halinde işsiz kaldıkları dönem için belli bir süre ile belli miktarda yapılan ödemedir.

Kişilerin işsizlik ödeneğinden yararlanabilmesi için kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, hizmet sözleşmesinin sona ermeden önce son 120 gün iş sözleşmesine tabi olunması, hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az altı yüz gün süre ile işsizlik sigortası primi ödenmiş olması, hizmet akdinin feshinden sonra otuz gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurması gerekmektedir.

İşsizlik ödeneği miktarı sigortalı işçinin son dört aydaki prime esas kazançları esas alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’ı olarak hesaplanmaktadır.