CNN televizyonunda katıldığı programda konuyla ilgili değerlendirmeler yapan Whitehouse, "Burada esas tehlikeli olan noktanın Orta Doğu'da askeri anlamda üslenmemiz konusunda halen bağımlı olduğumuz Türkiye ve bölgedeki en iyi dostumuz olmasına karşın Beyaz Saray'ın ilişkileri sürekli geriye götürmeye çalıştığı Suudi Arabistan'la ilişkilerimize etkileri olduğunu düşünüyorum" dedi.

Whitehouse, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın bu karara tepki olarak bazı adımlar atması halinde bunun, ABD'nin "bu bölgede etkili olma kabiliyetine gerçekten zarar verebileceğini" de sözlerine ekledi.

Başkan Trump, seçim kampanyasında verdiği bir vaadi yerine getirerek, bu hafta içerisinde Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdıklarını ilan etti ve büyükelçiliğin buraya taşınacağını söyledi. İsrail, Kudüs'ün 1948 yılında batısını, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşları sonrasında doğusunu işgal etmiş ve 1980 yılında kentin tamamını başkenti ilan eden yasayı onaylamıştı. İsrail'in bu kararı uluslararası toplum tarafından tanınmıyor. Filistinliler de Doğu Kudüs'ü gelecekte kurulacak devletlerinin başkenti olarak kabul ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) de Kudüs'ün nihai statüsünün barış görüşmelerinin ileri aşamalarında ele alınması ve iki devletli çözüm temelinde kentin İsrail ve Filistin devletlerinin başkenti olması gerektiğini savunuyor.

Bu nedenle Trump'ın kararına BM ve çok sayıda ülke tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kararla ilgili olarak "Böyle bir adımı atmak bölgeyi ateş çemberinin içine atmaktır" dedi. Reuters'ın haberine göre, Suudi Arabistan Kraliyet Mahkemesi de Trump'ın kararını "haksız ve sorumsuz" olarak nitelendirdi.