Her semtin köşe başlarına pusu kuran polisler, gördükleri her aracı anında otoparka götürmesi araç sahiplerini tedirgin ediyor. Vatandaş, acaba aracım kaçırıldı mı, yoksa polisler mi götürdü endişesiyle paniğine kapılıyor. 2008 yılında araç çekim işlemleri yürürlükten kaldırılırken 2012 yılında yeniden yürürlüğe girmesi ise bir başka tartışma konusu. Bu uygulama yüzünden binlerce vatandaş mağdur olurken, bütün şikâyet ve mağduriyetlere karşılık yetkililer sessiz.
Fatih Yedier
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde, otopark yetersizliğinden dolayı aracını sokaklara, caddelere park eden araç sahiplerinin yaşadıkları bu kadarda olmaz dedirtiyor. Olur, olmadık her yerde araçlarının çekilmesine isyan eden vatandaşlar, gerekli mercilere şikâyet etmesini rağmen herhangi bir cevap alamıyor. Araç sahipleri park ettikleri yerde aracını göremeyince ilk olarak aracının kaçırıldığını düşünüyor, bu da insanlar üzerinde tedirginliğe yol açıyor. Tedirginlikler son zamanlarda hızla artarken, vatandaş aracının nereye çekildiğini dahi bilmiyor. Vatandaşın aracını bulması için tam bir gününü alıyor. Araç sahiplerinin yıllardır çektiği bu çileyi ise İstanbul Trafik Vakfı görmezden geliyor. Vatandaş, otopark vardı da biz mi çekmedik derken, İstanbul Trafik Vakfı sadece araç çekmekle mükellef olduğunu düşünüyor.
Aracını ara ki bulasın!..
Araçları çekildikten sonra bin bir zorlukla otoparkı bulan vatandaşların yaşadığı sıkıntılar bu kadarla da sınırlı değil. Aracını almak isteyen vatandaş, otoparkın görevlisiyle adeta ölüm-kalım savaşı veriyor. Çünkü görevlilere “aracım nerede” diye sorulduğunda koskoca otoparkın içerisinde “arayın bulun” cevabıyla karşılaşıyor. Hem aracınız çekiliyor, çekildikten sonra otoparkı arıyorsunuz bu da yetmezmiş gibi birde otoparkın içerisinde aracınızı bulmaya çalışıyorsunuz. Herkes işi yokuşa sürmekten başka bir şey yapmıyor.

Tırlara Özel Muamele
İstanbul Küçükçekmece’ye bağlı Çınaryolu üzerinde bulunan Tır garajlarının yoğun olduğu cadde vatandaşa yaşatmadığı sıkıntıyı bırakmazken, herkes sus pus oluyor. Tır garajlarının dolmasıyla araçlarını cadde üzerine park eden araç sahipleri, trafiği ciddi manada sıkıntıya sokuyor. Fakat yıllardır herhangi bir ceza uygulanmıyor. Akşam saatlerinde başlayan yoğunluğun üzerine bir de tırların yol kenarlarına park etmesi vatandaşı çileden çıkarıyor. Tüm bunlar yaşanırken akıllara şu soru geliyor. Amaç vatandaştan para koparmak mı? Yoksa trafiğin akışını sağlamak mı?

2008 Yılında Araç Çekme Kaldırılmıştı
İstanbul’da park ihlali yapan araçların çekim işini İstanbul Trafik Vakfı yapıyor. 2008 yılında İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı bir genelge ile araç çekme işlemi yasaklandı ve sadece park cezası kesilmesine karar verildi. Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Karayolları Trafik Kanunu ve yönetmeliğinde belirtilen yer ve haller dışında kalan ve sadece park yasağını ihlal ettiği tespit edilen araçların çektirilmemesini ve bu şekilde park etmiş araçların tescil plakasına ceza tutanağı düzenlenmesini istemişti. Ancak bu karar, 21 Mart 2012’de değiştirildi. Eski düzen, araçların çekilmesine devam ediliyor.

Aracınız Çekilirken Hasar Görmüşse Mahkemeye Başvurun
Çekici mağdurlarının sayısı hızla artarken, 2011 yılında sunucu Veyis Ateş, aracını çekerken düşüren Şişli Polis Hizmetleri Geliştirme ve Destekleme Derneği hakkında tazminat davası açtı. Ateş, park ihlali gerekçesiyle çekilen aracında hasar oluşan sürücülere ‘mahkemeye gidip hakkınızı arayın’ çağrısında bulundu. Mağdur vatandaşların birçoğu yapılanlardan yıldıkları için mahkemeye gitmek yerine, arabalarını geri alıp muhattap olmamayı tercih ediyor. Buna rağmen çekici terörü dolu dizgin sürüyor. İstanbul Trafik Vakfı’nın sitesinde yayınladığı araç çekme ücretleri dudak uçuklatıyor. Listede “Araç çekme ücreti (Park Yasağı) 70,00 TL, Özel Taşıma (5 Km kadar) 100,00 TL, Km. Başına 5,00 TL alındığı belirtiliyor. Bu rakamlar toplanınca ortaya 175 TL gibi bir ücret çıkıyor. Vatandaşlar bu ücreti ödedikten sonra araçlarını geri alabiliyor.