Göktürk'te "Bonzai" uyarısı. Göktürk halkı Bonzai'ye karşı halkın bilinçlenmesi için pankart astı

Bonzai ile mücadelede en büyük görev ailelere düşüyor..

Uzmanlar bonzai'nin eroinden 100 kat daha tehlikeli olduğunu söylüyor. Özellikle yoksul semtlerdeki ergen ve genç yetişkinlerde giderek artan bir kullanım var. Çok tehlikeli olan bu uyuşturucu, saklanması kolay ve esrardan daha da etkili. Tek seferde dahi ölüm riski oluşturabiliyor ve öldürüyor. 

İNTERNET ÜZERİNDEN SATILIYOR
"Bombay mavisi" olarak bilinen bonzainin kredi kartına sahip olan herkes tarafından internet üzerinden kolaylıkla elde edilebildiği belirtilerek, "Kokusuz olan bu madde, topluluk arasında farkına bile varılmadan tüketilebiliyor. Beyin, kalp ve akciğerlerde kalıcı hasarlar bırakan bonzainin etkileri arasında unutkanlık ve aşırı sivilce yer alırken, satış yapan internet siteleri ise ABD, Çin ve Belçika kaynaklı. Türkiye'ye de çoğunlukla Avrupa, Çin ve KKTC'den gelmekte.

KOLAY TEMİN EDİLİYOR
İlk olarak 1960’larda geliştirilmiş ve 2000’lerin sonunda karaborsada satışı başladı bonzainin. Çoğu Çin, Hindistan ve Asya’da yapılıp internet üzerinden tanıtım ve satış vasıtasıyla Avrupa’ya yayıldı. Paketlerinin üzerinde “Banyo tuzu”, “Koku giderici”, “Tütsü”, “Bitkisel” ve benzeri yasal olduğunu düşündüren yazıların bulunması, kolay elde edilmesi, rutin idrar testinde çıkmamaları ve kokusuz olmaları nedeni ile toplumda fark edilmeden kullanılabilmeleri popülerliklerini arttırdı. Sokakta satışı genelde “Torbacı” olarak bilinen kişilerce temin ediliyor ve fiyatı esrardan daha ucuz olduğu için kolay temin ediliyor.

ESRARLA AYNI ETKİ
Esrar etkileri arasında mutluluk, neşe hali, gevşeme, rahatlama, zaman algısında değişiklik, bellek ve problem çözmede zorluklar, kalp hızında artış, tansiyon değişiklikleri, iştah artışı, kaygı, paranoid düşünceler ve depresyon yer almaktadır. Bonzai’nin etkileri genelde esrar etkilerine benzer fakat daha hızlı başlar ve daha kısa sürer. Kullanılan miktar ve saflık derecesine bağlı olarak ciddi zehirlenme belirtileri ortaya çıkabilir” diye konuştu.

Vücutta gösterdiği etkiler
• Nabız sayısı yükselmesi (120-150)
• Kan basıncı yükselmesi
• Saldırganlık
• Kas sertliği
• Nöbet ve atak
• Yönelim bozukluğu
• Halüsinasyonlar ve paranoya
• İntihar düşüncesi ve girişimi.

Önce denge kaybı, sonra yavaşça bilinç yitimi ve geçici körlük olur. Nerede olduğunuzu unutursunuz. Cümle bile kuramazsınız. Kalbiniz aşırı çarpar. İntihar eğilim oranı yüksektir. Hiç bir yerinizi hareket ettiremezsiniz ve sona doğru yaklaşırsınız.

NASIL BAĞIMLI OLUNUYOR?
Ergenlik döneminde çocukluktan sıyrılma ve yeni bir kimlik, bir kendilik ve bireysellik oluşturma ve anne babadan ayrılma çabaları ile yoğun biyolojik, duygusal, davranışsal ve düşünsel değişikliklere maruz kalındığı zor bir süreç olduğunu belirten Mehter, “Çeşitli yeni durumlar ile başa çıkabilmek için yeni yöntemler öğrenme, geliştirme ve uygulama sürecine girilir. Örnek ve model alma; etrafındaki kişilerin, toplumun ve öğretilerin etkisine maruz kalma, biyolojik ve mizaç değişiklikler ile yoğun seyreden bu dönemde özgürlük ve özerklik simgesi olan sigara imdata kavuşur! Deneme ile başlayan süreçte alınan hazzın peşine düşerken düzenli kullanmaya ve sonunda bağımlılığa götürür. Alkol ve diğer maddelere geçiş benzer bir yol izler; önce düşük alkol oranına sahip içkiler, sonra yüksek alkol oranlı içkiler, sonra esrar ardından diğer yasa dışı uyuşturucular” dedi.

SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?


Çocuklukta yaşanan çeşitli travmalar, çocukluk çağında görülen psikiyatrik bozukluklar, bireysel ve mizaç özellikleri, ailede bağımlılık ve diğer psikiyatrik hastalıkların varlığı, aile içi şiddet, toplumsal şiddet, okul başarısızlığı, göç ve hızlı şehirleşme, varoş bölgeler ve uyum zorlukları, çeteleşme ve gruplaşma, okullarda güvenlik eksikliği gibi nedenlen etken oluyor.

ÖFKE PATLAMALARIYLA KENDİNİ BELLİ EDİYOR
Mehter, madde ve uyuşturucu kullanan bir çocukta her şeyden önce huy, davranış, duygu ve düşüncelerde belirgin değişiklikler olduğunu belirtti. Mehter çocukta olan değişiklikleri şöyle sıraladı: Sinirlilik, içine kapanma, odadan çıkmama, mutsuzluk, huzursuzluk, aşırı hareketlilik, öfke patlamaları, uykusuzluk, kaygı, ders başarısında düşüş, arkadaş değişikliği, kıyafet değişikliği, kendi kendine konuşma, hayal görme, okulda disiplin cezaları, uyum problemleri ve bedensel değişiklikler (aşırı kilo alma veya verme, kollarda iğne izleri, gözlerde kızarıklık, öksürme, vs.) gibi çeşitli belirtiler görülür.

ŞÜPHE DUYDUNUZ PEKİ NE YAPACAKSINIZ?
Bu durumdan şüphe duyan aileler ilk önce sakin, dostane ve destekleyici bir tutum sergilemeli.Çocukları ile açık konuşup bunu teyit ettirebilir fakat cezalandırıcı tavırlardan kaçınıp güvenli bir iletişim sağlamalı. Aileler, Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanına başvurup ruhsal bir değerlendirme yapılması ve var olan gerek aile içi, gerek çocuğun bireysel problemleri tespit edip bir an önce destek, terapi ve  tedavinin başlatılması için harekete geçmeli. Tedavi süreci bir takım işidir (çocuk, aile, psikiyatr, psikolog ve sosyal hizmet uzmanı birlikte çalışır.)