Derin Orman Çiftliği

17.08.2019 - 17:06 Yayınlanma

Pirinççi Mahallesi’nin girişinde küçük bir dükkânda tamamen doğal yöntemlerle kendi ürettikleri ürünleri Derin Orman Çiftliği markasıyla satan Kenan Satıcı ve ailesinin İstanbul’dan, şehir dışından, hatta yurt dışından gelen birçok müşterisi bulunuyor.

ÇEVRESİNDEKİLER ONA “MANDIRA FİLOZOFU” DİYOR

Eyüpsultan Belediyesi’ne bağlı Pirinççi Mahallesi’nde doğan Kenan Satıcı, ilk ve orta öğrenimini burada tamamlıyor. Ardından üniversitede Sosyoloji bölümü okuyan ve aynı zamanda doğup büyüdüğü köyde 5 yıldır hayvancılıkla uğraşan Satıcı’ya çevresindekiler “Mandıra Filozofu” diyor.

Ayrıca sporla da ilgilendiğini ve daha önce arıcılıkla uğraştığını söyleyen Kenan Satıcı, “Son 5 yıldır ilginin fazla olduğunu, gelen müşterilerin süt ürünleri sorduğunu gördükten sonra bu işi yapmaya karar verdim ve ailemden yeğenim, abim ve yengemle bir ortak iş yeri açma kararı aldık. Üç tane hayvanla başladık, 5’inci yılımızda şu an 150 hayvanımız var” diyor.

“MÜŞTERİLERİMİZ İSTANBUL İÇERİSİNDE KÖY HAVASI ALMIŞ OLUYOR”

Kurdukları işletmede manda sütü, yoğurdu, peyniri, kaymağı ve inek sütünden tereyağı yaptıklarını, aynı zamanda damızlık da yetiştirdiklerini söyleyen Satıcı, “Ürettiğimiz ürünlerin tamamını dükkânımızda satıyoruz, dışarıya bir iki restoran dışında ürün vermiyoruz. Tamamını müşterilerimiz gelip dükkânımızdan alıyor.

Hayvanlarımız, çiftliğimiz ve evlerimiz iç içe olduğu için gelen müşterilerimizin çocukları, hayvanları ziyaret ederek hem İstanbul içerisinde köy havası yaşamış oluyorlar hem de ürünleri gönül rahatlığıyla doğal kaynağından, birinci üreticisinden almış oluyorlar” şeklinde konuşuyor.

“SARIYER’DEN PENDİK’E KADAR MÜŞTERİLERİMİZ VAR”

Türkiye’de doğal ve organik ürünlere, doğal besinlere ilginin son derece arttığını belirten Satıcı, şunları söylüyor:

“İnsanlar birçok hastalığın yedikleri gıdalardan kaynaklandığını anladılar. Bizim doğal ürünlerimizden almak isteyen müşterilerimiz ağırlıklı olarak Eyüpsultan bölgesinden geliyorlar. Ama Sarıyer’den tutun Pendik’e kadar manda ürününün kıymetini bilen insanlar, İstanbul’un her yerinden geliyor.”

“SÜT SAĞILIRKEN ELİNDE GÜĞÜMLE BEKLEYEN MÜŞTERİLERİMİZ VAR”

“İnsanların günlük 450-500 litre inek sütü, 200-250 litre manda sütünü bizden almalarının tek sebebi bizim, birinci elden üretici olmamız” diyen Kenan Satıcı, sözlerine şöyle devam ediyor: “Müşterilerimizden gelip hayvanları yerinde görüp, süt sağılırken elinde güğümle bekleyenler var. Biz manda yoğurdu ve peynirini üretirken herhangi bir katkı maddesi kullanmadan, manda sütüne inek sütü karıştırmadan yapıyoruz.

Bizim yerel, marjinal üretici belgemiz var. Yani ürettiği ürünlerin içerisinde herhangi bir katkı olmayan ama kendi ürettiğini kendi işleyen bir işletmeyiz. Manda yoğurdu, manda peyniri ve kaymağımızı evde yengem yapıyor. Polenimizi ve balımızı da ben yapıyorum. Herhangi bir katkı olmadığı için marka tescilimizi de yaptırdık.

“PİRİNÇÇİ KÖYÜ’NÜ TARIM VE HAYVANCILIKTA BİRİNCİ KÖY YAPABİLİRİZ”

Belediye başkanımız yeni seçildi, hayvancılığa, engellilere, yaşlılara ve gençlere ne kadar önem verdiğini biliyorum. Gençleri tarım ve hayvancılığa yönlendirecek projeleri vardı. İnşallah onlar da hayata geçtiğinde Pirinççi çok daha güzel yerlere gelecek.

İstanbul’un Pirinççi Köyü’nün aslında gerçek ismi Birinci Köy’dür. Burayı hayvancılıkta ve tarımda da birinci köy yapabiliriz. Burada meralarımız çok geniş, İstanbul’un en geniş merasına sahip köydeyiz. Bu meralarda entegre tesisler kurulup, bu tesislerde hayvancılığı profesyonel olarak yaparsak İstanbul’da tarımda birinci köy olabiliriz.”

Son zamanlarda yeme, samana zam gelmiş olsa da yaklaşık 1 yıldır zam uygulamadıklarını dile getiren Kenan Satıcı, ürünlerinin fiyatlarını şöyle sıralıyor: “Manda sütümüzün kilosu 10 TL, inek sütünün kilosu 4 TL, gezen tavuk yumurtası 1,25 kuruş, balın kilosu 60 TL, kestane balının kilosu ise 180 TL.”