Eyüp Belediyesi, yaşlı, yetim ve engellilere Osmanlı Park Sosyal Tesisleri'nde iftar yemeği verdi. Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın'ın eşi Tülay Aydın'ın bir konuşma yaptığı iftar yemeğine çok sayıda davetli katıldı.

Kuran tilavetiyle açılan programın başlangicinda, Ramazan'ı Şerifin ülkemize, devletimize ve milletimize hayırlı olmasını Allah'tan niyaz eden ve davete icabet edildiği için teşekkürlerini sunan Tülay Aydın, Ramazan Ayı'nın bereket, mağfiret, birlik ve beraberliğin yaşandığı mübarek bir ay olduğunu hatırlatarak, bu ayda yardımlaşma ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiğini vurguladı. Toplumsal dayanışmanın en güzel örneklerini bu tür iftar sofralarında yaşandığını dile getiren Aydın, Eyüp Belediyesi'nin bu konuda yaptığı ve yapmaya devam ettiği çalışmaları anlattı.

Toplumun sağlıklı bir yapıya sahip olmasının temel şartlarından birinin de toplumsal dayanışmanın sağlanması olduğunu ifade eden Aydın, “Eyüp Belediyesi, insanlara kıymetli olduklarını hissettirmek için, insan odaklı projelere ağırlık verdi. Engelliler, yaşlılar, yetim ve muhtaçların hayatını kolaylaştırmak için çaba gösterdi. Belediye Başkanı Remzi Aydın, bu konular üzerinde hassasiyetle durdu. Çünkü biz, “Yaradılanı severiz yaradandan ötürü” diyen bir medeniyeti temsil ediyoruz. Hayata dezavantajlı olarak başlamış ya da dezavantaj sahibi olmuş kimselere yardım etmek, onların dertleriyle ilgilenmek hem bir insanlık görevidir, hem de yönetici olmanın gereğidir. Başkanımız Remzi Aydın bu bağlamda; öksüz, yetim, dul, yaşlıların ve engellileri koruyup gözetmek adına hedef olarak “açı, muhtacı kalmayan” bir ilçe oluşturmak için gecesini gündüzüne katıyor. Yaşlıların, yetimlerin ve engellilerin karşılaşabileceği sorunları en aza indirmek için her türlü fedakarlığı yapıyor” dedi.

Yetimlere sahip çıkmalıyız

İnanç bağlamında mübarek aylarda infak etmenin önemini anlatan Tülay Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her toplumda korunmaya muhtaç olan kesimlerin başında yetimler ve yaşlılar gelmektedir. Çünkü bunların çoğu en yakın koruyucularını yitirmişlerdir, bu sebeple de genellikle maddî ihtiyaç içindedirler. Çalışıp hayatlarını kazanacak imkânları da bulunmamaktadır. Özellikle savaş durumlarında çok sayıda çocuk yetim kalır. Bir hayat kitabı olan Kuran, bu toplumsal gerçeği Maun suresinde dile getirmiştir. Ahireti inkar eden bir kimsenin nitelikleri arasında yetime, yaşlıya kötü davranmanın zikredilmesi, İslam’ın yetime, bakış açısını ortaya koyması bakımından da dikkat çekicidir.”