Programda örnek bir şahsiyet olarak Mehmet Akif Ersoy'u anlatan Ahmet Mercan, Mehmet Akif'in hayatı ve yaşamı üzerinde durdu. Akif'in mücadelesi çerçevesinde ülke, vatan, millet kavramı üzerinde sunumlar yapan Ahmet Mercan, insanın bireysel olarak güçlü olmasının ülke olarak da güçlü olmada büyük derecede etkili olduğunu söyledi.

Bağımsızlık ve Özgürlük gibi kavramları çocuklarda neyi çağrıştırdığını çözümleyerek karşılıklı konuşmalar gerçekleştiren Mercan, güvenlik kelimesinin nasıl analaşılması gerektiğne dair çocukları bilgilendirdi. Beyin göçünün önemini ve sonuçları hakkında bilgilendirme yapan Mercan, “Akif'in marifet ve fazilet olmak üzere önemli iki öğüdü var. Çok çalışıp becerilerimizi üst seviyeye çıkarırken adalet ve erdemden vazgeçmememiz gerekiyor. Mehmet Akif, umutsuzluğu ve karanlığı gösterenleri sevmezdi. O her daim ümitvar olurdu. Akif'in istiklal harbinde göstermiş olduğu çaba ve fedakarlık, hem kürsülerde hem meydanlarda hem de cephede bulunması bize çok büyük bir örnektir. O içinde buluduğu dönemde yaşanan mücadeleyi sesinin ulaşabildiği ve ayaklarının gidebildiği her yerde anlattı. Biz de onun gibi yapmalıyız.” dedi.

BEYİN GÖÇÜNDE KAYBETTİKLERİMİZİ GERİ KAZANMALIYIZ

Fikir ve düşüncelerin birbirinden ne kadar farklı olursa olsun birlik ve beraberliğin korunduğu sürece kişisel ve toplumsal olarak yaşanan bütün olumsuzlukların yenilebildiğini vurgulayan Ahmet Mercan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz bunu Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda ve 15 Temmuz gecesinde yaptık. İnanıyorum ki tekrar yapacağız. Bağımsızlığın ilk şartı temel ihtiyaçları rahat bir şekilde kendi kontrolünde üretmek ve satabilmektir. Bağımsızlık muhtaç olmamaktır. Kıbrıs'taki kardeşlerimize Rum ve Yunanlılar toplu katliam yapınca garantör devlet İngiltere buna göz yummuştu. Türkiye oradaki kardeşlerini kurtarmak için harekete geçtiğinde ise dünya devletleri bize boykot uygulamıştı. Hem askeri teçhizat hem de gıda sektöründe bizi çökertmeye çalışmışlardı. Aynı şeyi şimdi de yapıyorlar. Bize silahlanmanın kötü bir şey olduğunu dayatıp kendileri kimyasal silahar üreterek bunu Ortadoğu'daki mazlum insanlar üzerinde kullanıyorlar. Bildiğimiz kadarıyla beyin göçü sebebiyle yurt dşında yetenekli ve yetişmiş 50 bin insanımız var. Onları tekrar kazanmamız gerekiyor."