- Beyaz TV’de Yeni yayın döneminiz yine bomba gibi gidiyor, reytingler bir yana sosyal medya da programınız çok ses getiriyor. Bu kadar başarılı olmanın sırrı ne?

Bu kadar başarılı olmanın sırrı şu: Halka hitap etmemiz. Türkiye’de maçlar 19.00’da başlıyor 21.00’da bitiyor. Bir saat içerisin de zaten herkes maçın özetini veriyor. Tekrar bunu benim yapmam seyirciye bir şey kazandırmıyor. Biz kimsenin görmediği, cesaret edemediğini yayınlarda yer veriyoruz ve bunlar üzerine konuşuyoruz.

- Beyaz Futbol programınızda samimi bir ortam var, doğal olduğu için sanırım daha çok izleniyor. Rasim Ozan Kütahyalı’nın ortalığı karıştırması Ahmet Çakar’ın ilginç yorumlarına bazen sizde kendinizi tutamıyor kahkahalara boğuluyorsunuz. Güzel bir hava yakaladığınıza inanıyor musunuz?

 Evet, Türkiye’de yapılmayan bir formatı yaptık. Mesela biz Fenerbahçe Beşiktaş maçını konuşurken bir anda bitkilerden çiçeklerden böceklerden bahsediyoruz. Biz program içerisinde bir şey konuşurken ne olacağı belli olmuyor. Bu tip stüdyo programlarında ne olacağını bilirseniz bu işten çok fazla faydalanamazsınız. Seyirciye çok fazla dokunamazsınız. Bazen kırmızı çizginin diğer tarafına geçtiğimiz oluyor. Burada zaten ben devreye giriyorum. Sinan ağabey devreye giriyor. Ahmet Çakar devreye giriyor. Ve biz bu kırmızı çizgiyi geçtikten sonrada toparlanma sürecine giriyoruz. Bizim programımızda neyin ne olacağı belli değil derken bunu negatif yönde değilde pozitif yönde düşünmek lazım.

- Bizlere maç sonrası yayınlanan programı sevdirdiğinizi düşünüyorum. Yayın boyunca devamlı maç konuşmak yerine bazen konu dağılıp Sinan Engin’in kıyafetini, takılarını konuşuyorsunuz. Bu kadar eğlenceli insanlarla bir arada olup, Moderatör olmak zor olsa gerek?

 Rasim’in yorum yaptığı konularda kişiler ve şahıslar eğer Rasim’i ciddiye almazlarsa olaya bir eğlence gözüyle bakarlarsa bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ahmet Çakar şampiyonlar liginde maçlar yönetmiş Berlin’de Milano’da Paris’te Dünyanın en büyük statlarına çıkmış bir adamdan bahsediyoruz.Abdulkerim Durmaz Fenerbahçe’nin efsane kaptanı milli takımın en özel isimlerinden biri ve teknik direktör. Bu insanları idare etmek çok zor, bunun tarifi yok. Bu insanları idare etmek için Ertem Şener olmak lazım. Bir saz düşünün her telin ayrı bir sesi vardır. Bunlardan bir tanesinin akordu kötü çıkarsa program kötü olur. Hepsinin akordunu iyi ayarlamak lazım. Sazımın telleri olarak bakıyorum onlara, o sazı çalabilmek için önce saza saygı duyman lazım.

- Sadece Beyaz Futbol yok hayatınızda, TRT 1’de yayınlanan Kendi Düşen Ağlamaz eğlence programı , Arsenal Futbol Okulu, aileniz, eşiniz ve çocuklarınız. İnstagram’da kızınızda

Üç tane çocuğum var Ömer,Kerim ve Revşan Fulya. Bugün kızım okula gitmek istemedi ve beni göremediği için çok özlediğini söyledi. Büyük oğlumun akşam saat 01.00’de mesaj atıp ağladığı oluyor,bu beni yıpratmıyor. Çünkü işin olmazsa eşin olmaz ,işin olmazsa çocuklarına güzel bir dünya vermezsin. Bende isterim haftanın iki günü çocuklarımla beraber olmayı. Ben orta halli bir ailenin çocuğuydum çok fazla malı mülkü olan bir insan değildik. Bana babam araba alamadı. Ben ilk arabamı 30 yaşımda aldım. Şuan 41 yaşındayım. 30 yaşıma kadar yaşadığım sıkıntıları çocuklarımın yaşamasını istemiyorum. Onun için bir fedakarlık yapmak gerekiyorsa bunu ben fedakarlık olarak görüyorum. Çocuklarım gelecekte New Göktürk Dergisinde yayınlanan bu röportajı okuyunca beni daha iyi anlayacaklarını düşünüyorum. 

- Şampiyonlar ligi maçlarını anlattığınız dönemlerde tanıdık sizi. Maç esnasında futbolcuların enteresan özelliklerini veya hayatlarından bilgi sunardınız. Tabi birde güzel yorumunuzu vardı. Hepimizin hafızalarına kazınan ‘’ rüştü her yerinden öpüyorum’’ – ‘’messi bu adam neyin nesi’’ gibi birçok söz artık sizinle efsane oldu. Sizin için maç anlatmak mı yoksa Televizyonda moderatörlük mü?

Bu aslında sabah kahvaltısıyla akşam yemeği kadar farklı şeyler. Birisi maç anlatmak, birisi Moderatör olmak. Şu anda maçı anlatmayı çok özlüyorum insan her özlediğini yapamaz. Yaşanmışlıklar geride kalır. İsteseniz de yakalayamazsınız. Ben herkes gibi olmak istemiyorum. Hep şunu söylemiştim ben 40’ıma gelmeden bu mikrofonu gençlere bırakacağım. Çünkü 40’ından sonra bu mikrofonu gençlere bırakmayanlar hezeyana uğradılar. Her şeyin bir zamanı var. Bugün maçı anlatsam acaba aynı o dönemin havasını verebilir miyim? O  zaman güzeldi. Bunu artık yeni Ertem Şenerlerin yapması lazım tadında bırakmak lazım.
 

Birazda oturduğumuz yerden konuşalım. Göktürk için ben İstanbul içinde saklı bir cennet diyorum. Siz nasıl buluyorsunuz Göktürk’ü?

Az bile söylemişsinsiniz. Yine şampiyonlar liginden örnek vereyim. Ben yurt dışını çok severim. Yurt dışında özellikle İsviçre’nin kantonları vardır. Almanya’nın mesela İsviçre sınırında, Avusturya’nın o sınır kasabalarında, Münih’in bir bölümü. Ben hep oralara benzetiyorum Göktürk’ü. Çok samimi insanlar var her dinden, her dilden, her ırktan insan var burada. Ben farklı dine sahip, farklı kimliğe sahip,farklı kültüre sahip ama ülkemizi çok seven bu insanların Göktürk’te toplanmalarını çok seviyorum. Bir kere ismi çok güzel, Türk ismi var. Hemen burnumuzun dibi Belgrad Ormanları, aşağısı boğaz, 3.Havalimanı çok yakın, 3.Köprü çok yakın. İstanbul’un merkezi aslında Göktürk, kimse farkında değil. Göktürk hep böyle kalacak bence. 3 yıldır Göktürk’te yaşıyorum. 3 yılda çok alıştım. İlk geldiğimde çok farklı bir dünya muhakkak gelmemiz lazım dedim. Göktürk çok değişik bir yer. Birde hastanemiz olsa..

- Göktürk’te bisiklet kullanmayı yaya olarak ulaşımı tercih ediyorsunuz sanırım. Bu kadar güzel olan mahallemizde, sizce ne gibi eksiklikler var? Göktürk’te Hastane yok maalesef. Bu konuda ne kadar uğraştıysak, hatta Mecliste soru önergesi verilse de bir türlü Hastane sorunumuzu gideremedik. Siz veya çocuklarınız hastalanınca ne yapıyorsunuz?

Hastane. Hastanemiz yok. Eski başbakanımız Sayın Ahmet Davut oğluna da söyledim birebir sohbetimizde. Artık kalp krizinin vakti yok. 20 yaşındaki bir insanda 10 yaşındaki bir çocukta kalp krizi geçirebiliyor. Yolda kaybedersek bunun sorumlusu kim ben bilmiyorum. Bunu söylesinler bizde ona göre davranalım, onun kapısını çalalım. Muhtar mı, Belediye başkanı mı, sokakta ki insanlar mı, esnaf mı kim bunun sorumlusu? Bence çok acil bir şekilde Göktürk’e hastane yapılmalı. Allah koruyor Göktürk’ün insanını. Tüp patlasa ne olacak? Nasıl yetişecek insanlar hastaneye?

- Arsenal Futbol Okulu’nu neden Göktürk’te hayata geçirmediniz ?

Arsenal Soccer School Dünya’da 25 Futbol okulundan bir tanesi. Londra’da Arsen wenger bu işin başındaki adam. Bu işi Türkiye’de yapmak istediğimizi söyledik. Arsenal bize dediki biz İstanbul’a geleceğiz. 2 merkezi nokta olmasını istiyoruz sizden. Anadolu’da ve Avrupa’da köprüye yakın yerler olmasını istediler. Bizde onların dediği noktadan gittik. Ve tesislerimizi oraya taşıdık. Şuana kadar 250 270 civarında öğrencimiz var. Çok memnunuz. Hafta sonu cumartesi Pazar sabah saat 10.00’dan 13.00’a kadar. Hafta içinde akşam 17.00 ile 19.00 arası İngilizce Futbol eğitimimiz var. Futbolu İngilizce öğretiyoruz. Bu Arsenal kulübü tarafından da bir sorumluluk. Profosyonel teknik direktörlerimiz var. Aynı zamanda uzman diyetisyenimiz ve uzman Psikoloğumuz var.

- Beşiktaşlı bir futbolsever olarak bu sene Beşiktaş’ın Şampiyonlar Liginde ki başarısını nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’nin uluslararası platformlarda olmasını istemeyen UEFA Türkiye’ye Fenerbahçe’den sonra Galatasaray’dan sonra birde Beşiktaş’la ceza kesti. Şöyle ki Beşiktaş çok iyi oynamasına rağmen gerek Benfica gerek Napoli maçlarında iyi oynamasına rağmen bir hakem kurbanı oldu. Fenerbahçe Braga karşılaşmasında geçen sene Ivan bebek diye bir hakem vardı. Adı bebek kendisi katildi resmen. Fenerbahçe’yi katletti ve Türkiye’nin önünü kesti. Beşiktaş elenmedi. Beşiktaş gruptan hakem sebebiyle elendi. Beşiktaş’ı doğradılar.Beşiktaş’a sizin yeriniz Asya ligi dediler. Siz Türksünüz sizin bu Coğrafyada işiniz yok dediler. Bize resmen bunu söylediler. No faşizm derler Irkçılığa hayır derler ama Irkçılığın kralını yaptılar.Tribünde Türk taraftarları dövdüler. Sahada da hakem dövdü.

- Bu senede Beşiktaş herkesin favorisi, ikinci bir şampiyonluk gelir mi?

Ben Beşiktaş’ın şampiyon olacağına inanıyorum. Umut etmiyorum inanıyorum. Çünkü Beşiktaş kaybetmedi Beşiktaş’a kaybettirdiler. Beşiktaş tekrar eski gücüne gelecektir.

- Göktürk’te bisiklet kullanmayı yaya olarak ulaşımı tercih ediyorsunuz sanırım. Bisiklet kullanma hastalığı Arda Turan’dan mı geçti :)

 Ben yıllardır bisiklet sürüyorum. O gün yayında söylemiştim ben Arda’ya senden bize hastalık geçti. Göktürk’te güzel kullanım alanlarımız var. Avrupa’da insanlar bisiklet kullanıyorlar. Yaşamın bir parçası haline gelmiş. Göktürk’te iş yeriniz varsa şahsen ben araba kullanmaktan yana değilim. Takım elbiseli bile olsanız bisiklete binmelisiniz. Elimde olsa tabi o kamyonlar müsaade etse bisiklete bineceğim de iş yerine bile öyle gitmeyi istiyorum. Ama maalesef kamyonlara çözüm bulunamıyor bir türlü. Kamyoncularda şampiyonlar ligindeki hakemler gibiler hiç acımıyorlar direkt kırmızı kart.

- Galatasaray’lı bir futbol sever olarak sizi yine maç yorumu yaparken görmek istiyoruz. Maç anlatışınızı özledik. Evde veya arkadaşlarınızla Play Staionoynarmısınız? Size maçı yorumlatmanızı isterlermi?

Benim kendi şirketimde televizyonda değil kendi ofisimde ilk içeri girdiğinizde dikkatinizi çekenler konsol oyunlarıdır. Bende hastalıktır. Fifa oynamak,pes oynamak hayatımızın parçasıdır çünkü. Ayrıca yorumluyorumda. Sadece oynayıpta o adrenalini yaşamak değil onu anlatmak o maç içerisine girmek çok özel bir şey. Çünkü işin içerisindesiniz. Oynamak anlatmak zorundasınız.

- Adammısın Filmi ile sinema sektörüne giriş yaptınız. Oyunculuğunu nasıl buldunuz?

Şunu söyleyeyim ben oyuncu değilim. Benim asıl işim Spor spikerliği.  Adam mısın filmi sadece bizim Beyaz futbolun bizi nerelere getirdiğini göstermek için yapılan bir işti aslında. Esas zor aslında diğer bizim oyuncularımızdaydı. Çünkü onlar kendilerini oynadı. Sinan Engin, Ahmet Çakar, Rasim Ozan, Abdulkerim. Ben orda deli rolünü oynadım aslında bende kendimi oynadım benimde aklımın çok normal olduğu söylenemez. Baktığınız zaman Adam mısın filmine eleştiride falan da bulundular. Filminiz battı, öyle oldu böyle oldu gibi. Biz oyuncu değiliz biz televizyon figürüyüz. Bizim programımız var. Mesela çakallarla dans ve ya Kolpaçinodakilerin oyuncularının eline su dökemeyiz. Ama bu adamlara deseniz ki gelin Beyaz Futbol yapın yapamazlar. Kalp doktoru beyin ameliyatına girebilir mi? Hayır ama biz kalp doktoru beyin ameliyatına girdik. Ben bu gözle bu felsefeyle bakıyorum. Güzel bir şey yaptık çocuklarımıza güzel bir şey hatıra kalacak. Biz tadını çıkarıyoruz. Beyaz Futbolun bizi nerelere getirdiğine baktık. Bu programın filmi bile çekilir.

Röportaj :  KENAN YILMAZ
Fotoğraf : Mustafa Demir