Alibey Adası olarak da bilinen Cunda, Ayvalık adaları arasında en çok bilinenlerinden biri ve en büyük adası. Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde en çok tercih edilen tatil beldelerinden biri. Her noktasında Ege kültürünün yansımalarını görebileceğiniz bu adada muhteşem bir tatil yapabilirsiniz. Otobüs ve feribot seferleri ile kolaylıkla ulaşabileceğiniz Cunda’da tatilinizi kolaylıkla planlayabilirsiniz. Ada, doğal güzellikleri, kültürü ve tarihi ile son yıllarda en çok dikkat çeken cazibe merkezlerinden biri haline gelmiş durumda. Kış aylarında nüfusu düşük olsa da yaz ve bahar aylarında nüfus oldukça yükseliyor. Ulaşımının kolaylığı ve hava şartları nedeniyle de oldukça tercih edilen bu adada erken rezervasyon fırsatlarından yararlanarak hemen bir tatil planlayabilirsiniz. Cunda otelleri ise hemen herkesin rahatlıkla konaklayabileceği ve herkesin bütçesine uygun bir alternatifleri misafirlerine sunuyor. Bu sayede siz de bu şirin adada konaklarken hiçbir konuda endişe duymadan istediğiniz gibi bir tatili istediğiniz otelde geçirebilirsiniz. Ayrıntılar konusunda kararsız kalmanız durumunda Neredekal.com’u ziyaret edebilir, tatilinizi eksiksiz bir biçimde planlayabilirsiniz. Böylece Cunda, eğlenceli akşamları, berrak denizi ve görülebilecek birçok yeri ile sizlere muhteşem bir tatil vaat ediyor. Tatiliniz boyunca yapabileceğiniz birçok şey ve görebileceğiniz yerlerden bazıları ise; Taksiyarhis Kilisesi 1873 yılında inşa edilmiş bu kilise, o dönemde adada yoğun olarak yaşayan Rumlar için oldukça önemli bir nokta. Kendisine özgü mimarisi ve adanın da simge yapılarından biri olan bu kilise, 2011 yılında Koç Ailesi tarafından restora ettirilerek 2014 yılında tekrar ziyarete açılıyor. Rahmi Koç Müzesi’nin bir ayağı olarak düşünebileceğiniz bu kilisede birçok antika araç, oyuncak gibi birbirinden farklı nesneler bulunuyor. Taş Kahve Adada görebileceğiniz en önemli noktalardan biri olan Taş Kahve 150 yıldan bu yana kahvehane olarak hizmet veriyor. Neo-klasik bir mimariye sahip bu taş bina, deniz kıyısında konumlanıyor ve bölgenin simgesi niteliğinde. Cundalıların buluşma noktası olan bu kahvecide siz de oldukça ilginç anlar yaşayabilirsiniz. Aslına uygun şekilde devam ettirilen bir geleneğe sahip bu kahvecide taş havanda dövülen sakızlı veya sakızsız türk kahvesini tadabilir, lezzeti ile meşhur Ayvalık tostunu, kavunlu dondurmayı ve tulum peynirli omleti deneyebilirsiniz. Aggios Yannis Kütüphanesi Halkın Aşıklar Tepesi olarak adlandırdıkları yerde bulunan bu kilise, Aziz Yahya adına Edremitli iki keşiş tarafından inşa ediliyor. Mübadele zamanlarında terk edildikten sonra 1944 yılında yaşanan deprem nedeniyle de büyük zarar görüyor. Günümüzde ise Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore edilerek ziyaretçilere açılıyor. Üstelik şu an aktif bir kilise olmak yerine Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı olarak kullanılıyor. Yanında bulunan değirmenle birlikte oldukça ünlü olan bu kilisede hem şehrin manzarasını görebilir hem de kültür ve tarihi bir arada yaşama fırsatına sahip olabilirsiniz. Despot’un Evi Şu an atıl durumda olsa da Cunda’nın Rum evlerinin en iyi temsilcilerinden biri bu ev. Kıyıda yer alan bu ev 1862 yılında Yunanistan’dan yerleşen Despot adlı biri tarafından inşa ettiriliyor. 1877 yılında yaşanan bir talihsiz olay sonucu Despot öldürülüyor ve tüm eşyaları yağmalanıyor. Bu tarihten itibaren devlet binası, öksüz yurdu gibi birçok amaçla kullanılan malikane, günümüzde boş olarak kıyı şeridinin en güzel simgelerinden biri. Ayışığı Manastırı Rumca adı Aydimitri Ta Selina olan bu manastırın tarihi 16. yüzyıla dayanıyor. Mübadele sonrası boş kalan manastırı ziyaret etmek için özel aracınızı kullanmanız gerekebilir. 2012 yılında Suzan Sabancı Dinçer tarafından satın alınıyor ve orjinal haline uygun olarak restore ediliyor. Adanın uzak bir köşesinde olsa da muhteşem bir doğanın içerisinde bulunması nedeniyle ziyaret ederek hoş vakit geçirebilirsiniz.