Nedir sosyalleşmek? Nedir sosyal olmak? Nasıl sosyal olunur.

Yıllardır dilden düşmeyen sosyal olmak kavramı; Eskilerde yani seksenli yıllar ve öncesinde doğanlar bu kavramı çok iyi bilirler, bazıları hatırlamayabilir. Ama bu yazıdan sonra her şey biraz daha açıklığa kavuşacak. Bizler sosyalleşmek denince; hafta sonu etkinlikleri, sinemalar, tiyatro salonları, hayvanat bahçeleri, çocuk parkları ve daha sayamayacağım birçok güzel etkinliklerle dolu sosyal yaşam adı altında paylaştığımız güzelliklerdi. Biz bu güzelliklerde tanışır, bu güzelliklerde paylaşırdık hayatı. Çok güzel aile ziyaretleri çocuklarda heyecan uyandırırdı. Kapı önlerinde, belediye parklarında, okul bahçelerinde oynanan oyunlar; hayattan güzel kareler olarak bahsettiğimiz ufak kesitler oldu.

Burada yazdıklarımı bu yazıyı okuyan nerdeyse herkes zaten biliyor. Peki ben bunları neden yazıyorum ? Birazdan bahsedeceğim şeyler herkes tarafından bilinen ancak kelimelere döküldüğü zaman insanın içini acıtacak cinsten gerçekler olduğu için.

Peki, ne oldu? Nedir bu insanı üzen o çok önemli şey?

Yıllardır süre gelen toplumu yozlaştırmak adına kurulan oyunlar öyle büyüdü ki, insanlar bu oyunların içerisinde olmaktan keyif ve haz alır oldular. Benim yukarıda bahsettiğim sosyal olmak adına yapılan her şey artık geri de kaldı. Şimdi internet üzerinden kurulan yalan hayatlar, gerçek dışı insan profilleri, ya da üzeri bastırılmış arzu ve istekler bu sayfalarda yer bulmaya başladı. Her şey o kadar içinden çıkılmaz hal adı ki, okuduğumuz gazeteden televizyona ve sosyal medya dedikleri bir takım internet kuruluşları hayatımızı esir aldı. İstedikleri insan profilini üzerimize koydular. Televizyonlardaki ensest ilişki üzerine kurulmuş dizi ve programlar, gazetelerdeki erotik haber ve köşeler, sosyal medyadaki kimlik gizliliği sayesinde hayat bulan, karaktersiz erotik ve düşünce bozukluğu taşıyan insan ve grup profilleri. Hepsi insanların düşünmesine engel, hayatlara yapılan müdahaleler ile dolu. Saatlerce gereksiz zaman ayrılan sosyal medya, insanları düşünmekten, içinde bulunduğu durumu görmekten aciz kıldı. Aynen büyük devletlerin ülkemizde olmasını istediği insan profili gibi. Televizyon ve basın yoluyla Kafalar yıkanmaya devam ediyor. Konuşma kurallarından dahi haberi olmayan, hep bir ağızdan konuşma felsefesini hayat profili yapmış, kendi adına inandığı saçma sapan fikirleri topluma konuşma yolu ile değil de, bağırma yolu ile dikte etmeye çalışan saygıdan sevgiden yoksun insanlar ile dolu. Televizyon programlarına çıkan bu aydın insan görüntüsü verilmiş yobazlara verilen fırsatlar da birçok gizli emel barındırıyor. Bir ülkenin kaderi ile oynamalarının yanı sıra, onlara para da kazandırıyoruz. Bu ülkenin masum vatandaşları öyle bir tavır içerisinde ki durumdan hiçte şikâyetçi değilmiş gibi görünüyor. Aileler bile kutlamalarını sosyal medya üzerinden yapıyor. Amerika ve avrupa’nın tam da istediği gibi boş bir toplum havası olunma yolunda hızla yol alıyoruz. Hayatımıza müdahale edenlere, bizleri kültürümüzden, geleneklerimizden, ailemizden, Vatan ve millet kavramından uzaklaştırmaya çalışanlara dur deme zamanı geldi. Bu yaşanılası güzel sevgi ve mutluluklarla dolu hayatımıza sahip çıkalım. Çocuklarımıza geleceğimize onurlu davranalım.  Sizlere bildiğinizi düşündüğüm halde, tarihten bize oynanan oyuna karşı verdiğimiz cevaptan bahsetmek istiyorum.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra, hayata geçirilmesi gereken öyle büyük adımlar vardı ki bunlar hayata geçerken hepsi birer devrim olarak nitelendirildi. Okuma ve yazma oranının%5 olduğu bir toplum, arkasından gelen harf devrimi ve mücadele verilmesi gereken inanç sömürücüleriyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti sıfırdan inşa edildi. Bu yeni toplum öğrenmek adına o kadar büyük bir azim gösteriyordu ki ardı ardına çılan okullar ve yeni eğitim sisteminde bayanların da yer bulması tüm dünyada şaşkınlıkla izleniyordu. Bu sıfırdan kurulan ülkenin vatandaşlarının, eğitim ve ekonomide göstermiş olduğu başarı bir çok devlet adamının kendi ülkelerine de uygulamak istediği bir program haline geldi.Tüm dünya gerçek manasıyla  yeni kurulan Türkiye’nin zaferinden bahsetti. Biz tüm dünyayı hayretlere sokacak başarıların altına imza atmayı, alışkanlık haline getirmiş bir milletiz. Eminim ki yabancı milletlerin oynadığı bu kirli oyunlara, birlik olarak vereceğimiz özgürlük savaşı ile başarıya ulaşacağız.