Özellikle, kalp yetersizliği, kalp fonksiyonları ve ritim bozuklukları olan, diyabet ile böbrek yetersizliğinin de eşlik ettiği kalp hastalarına orucu önermediklerini aktaran Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Bingöl, “Daha hafif derece kalp hastalığı olan hastalarımıza da sahurda ve iftarda da dengeli ve hafif beslenmelerini öneriyoruz” dedi.

“HAFİF BESLENİP, YAVAŞ YAVAŞ YİYEREK ORUCUNUZU AÇIN”

Ramazan’da kalp krizinin en fazla iftardan sonraki saatlerde görüldüğünü belirten Bingöl, “Çünkü insanlar bütün gün aç kalmanın neticesinde iftarda ciddi şekilde yemek yiyip, sigara kullanıyorsa çok yoğun bir sigara içimine maruz kalıyor. Bunun sonucunda şikayetler ortaya çıkıyor. Oruç tutabilen hastalarımıza iftar saatinde dengeli beslenmesini çok hızlı bir şekilde çok yağlı ve tuzlu besinler bir anda tüketmemesini öneriyoruz. Daha sağlıklı, doymuş yağların olmadığı, pişirme tekniği olarak ızgaranın kullanıldığı daha hafif beslenmeyi ve yavaş yavaş yemeyi öneriyoruz” diye konuştu.

"YAĞLI VE TUZLU YİYECEKLERDEN UZAK DURUN”

İftarla sahur arasında yeterli sıvı alınması gerektiğinin de altını çizen Bingöl, “İlaçlarını dengeli bir şekilde almaları gerekiyor. Oruç tutan hastalar oruçlarını bir çorbayla açabilir, sonra sebze ve ızgara yemeklerini yiyebilirler. Buradaki ana unsur çok yağlı ve tuzlu besinleri tüketmemek ve yemeği hızlı Yememek. Sahurda da yine aynı şekilde yağlı ve tuzlu besinler yenmemeli. Hafif kahvaltı gibi çok fazla ekmek tüketmeden doyurucu, protein ağırlıklı besinler tüketsinler” diye konuştu.