Bundan bin dört yüz yıl önce peygamberimiz, "Bir kimse ile münasebete girmek için, kendisinin ibadetine bakmayın dirhem ve dinar ile olan münasebetine bakın…" demiştir.

Henüz ahlaki erozyona uğramamış, yozlaşmamış bir dönemde ise; 1934 yılında Milli Piyango idaresinin en büyük ikramiyesi olan 200 bin lirayı kazanan Server Bey mutlulukla parayı alıp evin yolunu tutmuş, paraları gören eşi Revnak Hanım ise bütün paraları makasla kesmiş. Neden mi?. Günahtan ve haramdan korktuğu için evine piyango parasını sokmak istememiş. (Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor Soner Yalçın S;51)

Günümüz de ise; sistem şans, talih, niyet, kısmet oyunlarına özendiriyor veya kadercilik anlayışını aşılıyor. Aslında hepimizin bildiği gibi iyi kararlar iyi kaderi, kötü kararlar kötü kaderi belirler.

Kişinin kaderini değiştirmesi tamamen kendi ellerindeyken kaderinin değişmesi için şans oyunlarından medet bekler hale gelindi, oysaki çıkış kumar da değil kendi bileklerimizde kendi emeklerimizdedir oda kişinin kendi bilgisiyle, becerisiyle olur.

Evet, hayal kurmak, umutlanmak, beklenti içine girmek zaman zaman rüyalara dalmak güzel olabilir ama hayallerle gerçekleri karıştırmamak kaydıyla.

Bir ara Özcan Deniz’in yandığı bir dizide onu iyileştiren sanal bir krem vardı bazı aklı evveller öğrenmek için günlerce seti aramışlardı, Kurtlar Vadisin inin Polat’ını gerçek mafya karıştıranlar veya öldü diye mevlit okutanları da biliyoruz biz. Şimdi ise Muhteşem Yüzyıl’ın bir film olduğunu unutup ecdat edebiyatı yapılıyor, gerçekle sanal, kurgu ile belgesel, iyiyle kötü, hainle vatansever, akla kara bilinçli olarak karıştırıldı.

Neyse asıl konum bu değil şans oyunlarıydı.

Bu yıl milli piyango idaresinin yılbaşı özel çekilişinde en büyük ikramiyesi 45 milyon TL imiş, hiç bilet almadım almamda ama hep düşünmüşümdür neden büyük ikramiyeyi bölmezler diye üç beş kişi yerine on - yirmi kişi mutlu olsa daha iyi olmaz mı?.

Bugün dincilerin hâkim olduğu bir dönemdeyken şans talih oyunlarında artış gözlenmektedir kumar haram, günah, şeytan aracı değil miydi ki?.

Türkiye oynanan son on yılda yenileri de ilave edilerek artan şans oyunları şöyledir;

“Milli Piyango, Spor Toto, Spor Loto, İddaa, Şans Topu, On Numara, Sayısal Loto, Süper Loto, Kazı Kazan oyunlarıdır. Neredeyse haftanın her günü halkımız kumara teşvik edilmekte. Bunlardan KDV ve Şans Oyunları Vergisi de kesilmektedir.

Oynandığı günler ise;

Pazartesi; On Numara

Çarşamba; Şans Topu

Perşembe; Süper Loto

Cumartesi; Sayısal Loto

Pazar; Toto, Skor Toto, Süper Toto, Spor Loto, Gol 7

İddaa; Haftanın her günü,

Kazı kazan; Haftanın her günü

At yarışları; Haftanın her günü

Milli Piyango; 9-19-29’unda çekilişleri varmış.

Milli Piyango Genel Müdürlüğü hükümetin denetiminde olan bir kurumdur.

Spor toto teşkilat müdürü ise İslamcı hareketin en önemli ismi eski İstanbul müftüsü baş muavini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın okul arkadaşı Timurtaş hocanın oğlu Bekir Yunus Uçar.

CHP gündeme getirdi ve özellikle de büyük çekilişlerde hep aynı yerlerin kazandığını belirterek araştırma istemiş.

Yine CHP Konya Milletvekili Atilla Kart bir süredir Milli Piyango ve Loto çekilişlerini mercek altına almış
elinde çok ciddi bulgu ve iddialar olduğunu kaydederek açıklamalar beklemekteymiş,

İyi de açıklasalar ne olacak inanacak mıyız ki!.

Bu ülkede yasalar tanınmamakta uyduruk bahanelerle insanlar tutuklanırken, Deniz Feneri ne ki asıl suçlular ispatlandığı, belgelendiği halde ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşmaktalar.

Başbakan ne demişti hatırlayalım “Zahit Akman için iyi adamdır”.

Dindar kesimlerin birbirlerini tutmaları arka çıkmaları birbirlerine destek olmaları tabiî ki güzel ama yanlışa da yanlış demeleri gerekirdi, kendilerine göre Müslümanlık icat ederek gerçekten inanan iyi niyetli vatandaşlarımızı kullanmamaları, kandırmamaları gerekirdi.

Ülkemizin her yerine açılan Avanakları sömüren dev çarşılar AVM’lere sayısal oyun bayilikleri vermek içini www.millipiyango.gov.tr internet sitesinde duyuru yapılmıştır. Önlemek yerine aksine şans oyunları oynamaya teşvik edilmektedir.

Haram para; bizim temel İslami değerlerimizle örtüşmeyen bir şekilde imanın, inancın, insanlığın önüne geçmiş baş tacı yapılmıştır.

İnternet yoluyla veya cep telefonları ile oynanan sanal kumar sitelerine veya online kumarhanelere hiç girmedim, tıklayınca özendirici bir sürü site önümüzde.

Sürekli Milli iradeyi temsil ediyorum diyen yetkililerin aklına bu siteleri kapatmak neden gelmez acaba.

Toplum öyle bir hale getirildi ki ülkeye, insanlığa ne verdikleriyle değil ne aldıklarıyla, ne götürdükleriyle ilgilenen, kolay yoldan para kazanan, köşeyi dönen, uyduruk şöhret olmak, gündemde kalmak uğruna her yolu mubah sayan bir sınıf türedi.

Kılık kıyafetle, parayla pulla, lüks yaşamla büyüdüklerini sanan saygın olmayan, kendilerini sınıf atlamış gören ahlaksız bu sınıf egolarının, aç gözlülüklerinin, hırslarının tutsağı olmuşlar ve güzel ülkemizi de peşinden sürüklemekte.

Yalakalık yapmayı, saldırıyı, haram yemeği, ihaneti, gizli maksatlar gütmeyi, iftira atmayı, çıkarcılık peşinde koşmayı meziyet saydılar.

Oysaki büyüklük, kişinin yaptığı işte, fikirlerinde, ahlakının güzelliğinde, münevverliğinde, asaletinde, ilminde, bilgisinde, insanca davranışlardadır.

Aydın namuslu kişilerin direnme, karşı koyma gücü bilinçli olarak saldırılar sonucu zayıflatıldıkça yerini bu yozlaşmışlık, kişiliksizlik, kültürsüzlük, dar görüşlülük, anlayışsızlık almakta.

Ülkemiz deki işgal o kadar büyük ki ulusal değerlerimiz, kültürümüz, beyinlerimiz, bedenlerimiz, ahlakımız dinimiz yok edilirken bunu birçoğumuz hala fark etmiyor, fark edenler ise doğruları anlatmak için kendine medyada yer bulamıyor.

Ulus olarak kazandıklarımızı koruyamadığımız gibi kaybettiklerimizin de büyüklüğünü de anlayamadık en büyük kaybımızı ahlaki yönden yaşarken meydan ahlaksızlara, arsızlara, azgınlara kaldı.

Sahi ecdadımız kumar oynatır mıydı, yoksa oynayanların elini dilini mi keserdi?..