Eyüpsultan Belediyesi, Ebu Eyyub El Ensari’nin diyarı Eyüpsultan’da vatandaşlara Ramazan ayının coşkusunu yaşatmak ve Ramazanı maneviyatına uygun olarak geçirebilmelerini sağlamak için birbirinden özel etkinliklere imza atıyor. Bu kapsamda teravih namazı sonrası Zal Mahmut Paşa Külliyesi’nin avlusunda kültür, sanat, tarih ve edebiyat dünyasının önemli isimleri Ramazan Sohbetlerinde vatandaşlarla bir araya geliyor.

Türkiye'de Vaiz ve müftüleri yetiştirmek üzere beş yüz elli senelik bir geçmişi bulunan Haseki Abdurrahman Gürses Eğitim merkezinin müdürlüğü ve TRT kanalında yayınlanan Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma yarışmasında jüri üyeliği de yapan Eğin, hadis, ayet ve kıssadan hisselerle toplumsal yaşam ve insan ilişkileri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi.

KİŞİYE ÖZEL DUA VURGUSU: ÖYLE BİR ŞEY YOKTUR

Son zamanlarda hocalardan özel dua istemenin moda olduğuna ve bunun yanlış olduğuna dikkat çeken Eğin, “Allah’tan o kadar çok şeyler istiyoruz ki dua ederken. Geçenlerde bir hanımefendi telefonla bana ulaştı hâkimlik sınavına girecek kızı için benden özel dua istedi. Bunu o kadar çok yapıyoruz ki hocalardan özel dua. Bu baya moda haline geldi, görünce hocam bana dua et diyor. Hacıdan, hocadan molladan dervişten özel bir dua istemeyin öyle özel bir dua bir şey yok. Bunu öyle çok yapıyoruz ki. Duası uzun olan hoca en iyi hocadır diye bir önyargımız var. Peygamber efendimizin iki satırı geçen duası yok. Kuran-ı Kerim’de bütün peygamberlerin duasına bakın bir satır iki satırdır. Dua, bir dertten mustarip olan insanın Allah’a arzıdır. Öyle kızıma özel dua, oğluma özel dua olmaz, ondan sonra bu bir sektör haline geliyor. Ben de hanımefendinin kızı için, Rabbim kızını hakkında hayırlı olanı lütfeylesin, ihsan eylesin dedim. O da bana hoca özel dua istiyorum özel dedi. Duayı beğenmedi. Rabbena duası var ‘Allah'ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver’ Peygamber efendimizin her namazın arkasından ettiği dua. Bu duanın nesi var” diye konuştu.

“KENDİ HATALARIMIZA VE YANLIŞLARIMIZA YOĞUNLAŞACAĞIZ”

İnsanların kendi hatalarına yoğunlaşması gerektiğini vurgulayan Osman Eğin, şöyle devam etti: “Peygamber efendimiz diyor ki kişinin cenneti de cehennemi de kendisine ayakkabısının bağcığından daha yakındır. Bu hadisin ne demek istediğini bir hocama sordum. Hoca dedi ki yakınınızdaki insanlarla ilişkileriniz sizi ya cennete ya da cehennem sokar. Yakınımızda kimler var. Annemiz, babamız, çocuğumuz, kardeşimiz, kayınvalidemiz, komşumuz en yakınımızdaki kişiler. Bir hanımefendinin annesi misafirliğe geldiğinde on gün kalıyor sıkıntı yok ama kayınvalidesi geldiğinde İslami ahlakı hatırlatıyor, misafirlik annen da olsa üç gün. Burada kendimiz adına bir özeleştiride bulunacağız. Kendi yanlışlarımıza ve hatalarımıza yoğunlaşacağız, başkalarının hatalarına ve yanlışlarına değil. Ama bizler hep başkalarının hatalarını konuşuyoruz. Hâlbuki Allahu Teala bizlere kendi hatalarımızdan kusurlarımızdan soracak.”