Mahkemelerde çalışma hayatıyla ilgili 10 binlerce dosya bulunuyor. Çoğu, işçi alacakları ve işçi ile patron arasındaki itilaflardan kaynaklanıyor. Yerel mahkeme karar verse dahi taraflar dosyayı temyiz edebiliyor. Dosyayı görüşen Yargıtay Hukuk Daireleri, kararı onayıp bozabiliyor. Çıkan karar ise emsal niteliğinde değerlendiriliyor. Son dönemde verilen iki karar çalışanları yakından ilgilendiriyor.

KRİZ BAHANESİYLE ÇIKARDI

Posta gazetesinden Bilal Emin Turan'ın haberine göre,  Yargıtay’ın ilk kararı işten atılan çalışanlarla ilgili. Süreç, üst düzey görevde bulunan bir bankacının, 2009’daki küresel kriz ve daralan iş hacmi gerekçe gösterilerek işten atılması ile başladı. İşten atılan bankacı, ekonomik kriz nedeniyle sözleşmede yazan süreden önce işten atılmasının ‘haklı fesih nedeni’ olamayacağını gerekçe göstererek, 5 bin euro’luk tazminat talep ederek dava açtı.

BANKACI PES ETMEDİ

Dava İstanbul 8’inci İş Mahkemesi’nde görüldü. Davalı özel banka, 2009’da yaşanan küresel ekonomik krizi ve bankanın iş hacminin daralmasını gerekçe göstererek bankacının işten atılmasının haklı fesih maddesine girdiği görüşünü savundu. Yerel mahkeme bankayı haklı buldu davacının tazminat talebini reddetti. Davacı olan banka yöneticisi pes etmedi ve kararı temyiz etti. Yargıtay, bankacının talebini haklı buldu.

'İŞLER BOZUK' DİYEMEYECEK

Kararı bozan Yargıtay 9’uncu Hukuk Dairesi, tazminat ödenmesine hükmetti. Ancak yerel mahkeme kararında direndi. Davacı ise bu kez konuyu ‘Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşıdı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da davacıyı haklı buldu. Mahkemenin kararında direnmemesi gerektiği yönünde karar verdi. Buna göre artık, işverenlerin işçi atmadaki en büyük kozu olan ‘ekonomik kriz’ ve ‘işler bozuk’ bahanesi haklı fesih gerekçesi olamayacak.

GERİYE DÖNÜK 5 YIL

Yargıtay’ın ikinci kararı ise fazla mesai ile ilgili. Fazla çalışan işçi bunu ispatlamak zorunda. İşten ayrıldıktan sonra dava açıp bunu ispatlayanlar geriye dönük 5 yıllık fazla mesai ücretlerini faiziyle alıyor. Ancak Yargıtay’ın verdiği bir kararda fazla mesainin belirlenmesinde sadece tanıkların verdiği bilgilerin yeterli olamayacağı ifade edildi. Olay ne? İşten atılan bir işçi, kıdem, ihbar dışında fazla çalışma ücreti için de dava açtı.

'YAZILI İSPATLANMALI'

Mahkeme bilirkişi tayin etti. Bilirkişi tanık beyanına dayanarak fazla çalışma ücretlerinin faizi ile birlikte çalışana ödenmesini kararlaştırdı. Yerel mahkeme de bilirkişi raporunu esas alarak, işçiye fazla mesai bedeli ödenmesine karar verdi. İşveren, kararı temyiz etti. Dosyayı görüşen Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise bordrolarda ‘ihtirazi kaydın’ olmaması halinde işçinin fazla mesaiyi yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini bildirdi.