Maalesef ülkemiz üzerinde kara bulutlar dolaşıyor… Korku milleti her zamanki gibi siyasilerin en büyük silahı… Birbirimize düşürülmek en büyük amaç… Sadece Ak Parti hükümetini suçlamak yanlış olur… Birçok parti döneminde de tüketilmedik mi? Baskı görmedik mi? Televizyonlar da gerçek haberleri hangi dönemde izledik? Bunu kendi yargılarımla yazmıyorum, siyasetin medya üzerindeki baskısına dair yüzlerce makale bulmak işin kolayı… Ama bu denli kutuplaştırılmamıştık… Cumhuriyetimizden, Atamızdan bu kadar uzaklaştırılmak istenmemiştik… Tek yapabildiğim genç bir yazar olarak sorgulatmak, düşündürmek… Ve şehit ailelerine sabır dilemek… Bir asker ölse dahi bizim canımız yanıyor, güzel günler görmek istiyoruz…

***

Dün sosyal medya vasıtasıyla bir fotoğraf paylaştım… Eleştirilere açığım, hatta güzelliklere vesiledir. Ama kantarın topuzunu kaçıranlar öyle çok ki… Sadece benim değil; birçok profil de durum belli. Bir fotoğraf altında acımazsızca kavga ediyorlar, hakaret diz boyu… Sorarım, niye?

Bilmemiz gereken bazı gerçekler var; Kimse başkasını yargılayacak kadar tertemiz değil! Nasıl oluyor da anlamadan, bilmeden acımasızca yargılıyoruz, akıl almıyor. Seni vatan haini, inançsız, solcu ya da cahil yapabiliyorlar… Nereden biliyorsun, ne olduğumu? Ne olduğu da kimseyi ilgilendirmez…

Birine doğruyu yanlışı “sen” öğretemezsin arkadaşım! Ne yazdığını anlamadan, yazılanın yanlış olduğu kanısına varıyor, sonrası içler acısı.. Traji komik bir tiyatro oyunu gibi izliyoruz.. Bakalım neler söyleyecek bana “doğruyu” nasıl öğretecek diye…

***
Kısacası sevgili dostlar farklı görüşe saygımız yok… Üzülerek söylüyorum, öz benliğimizi unutuyoruz… Tek derdimiz giydiğimiz kıyafeti, yediğimiz yemeği göstermek… Saygıyı, dinlemeyi unutuyoruz.. Konuştuğumuz kişinin cümlesini bitirmeyi beklemeden kendi cevabımızı hazırlıyoruz…

***
Umarım; empati yapmanın güzelliğini, susmanın kaybetmek olmadığını, kötü söz söylemenin zehir akıttığını fark eder, güzel cümleler kurarız…