Sevenlerinizin sizi özlediğini düşünüyor musunuz?

Çok açık ve net söyleyeyim, seyirci sizi görmezse çok çabuk unutulursunuz.. Yani bir dizi bitince en fazla 3 ay sizi hatırlarlar. Daha sonra bir dizide rol almadıkça hatırlanmazsınız. Bu sektörde ki herkes için böyle bence.

- Yeni yılda dizi film var mı?

Menajerim bazı görüşmeler yapıyor ama net bir şey söyleyemem. İçinde bulunduğumuz dönemde her şey sıkıntılı yürüyor. Senaryo, yapım şirketinin geçmişi, düzenli ödeme yapılması gibi konularda sıkıntı oluyorsa zaten baştan yatıyor o iş. Ben de 20 yaşında değilim, daha seçici olmaya çalışıyorum. Yani kısmet :)

Göktürk'ün artı ve eksileri nelerdir?

O kadar hızlı gelişen bir bölge ki takipte zorlanıyorum bazen. 8 yıl oldu buraya geleli ve bu kadar zamanda " eskiden buralar hep dutluktu " kıvamına geldim. Şaka bir yana, burada en çok sevdiğim şeylerden biri mağazaların içinde yatan köpekler ve bundan rahatsız olmayan insan topluluğu. Bakkalı, manavı, pazarıyla mahalle kültürünün de yaşatıldığı bir yer bence. Ben sokakta yürürken pazardaki balıkçımla karşılaştığımda selamlaşıyorsam bu ayrı bir güven oluşturuyor bende. Huzur herkesin aradığı şey, Göktürk’te hemen, hemen herkes huzurlu. Ama işte bir de amalar var. Hani hastane? Bu kadar insanın yaşadığı bir bölgede hastane yok. Burada yaşamak iyi de, gece hastalanmamak gerek bu durumda. Gittikçe kalabalıklaşan Göktürk'e devlet okulları lazım. Sağlık ve eğitim öncelikli olmalı. Belediye, sokak hayvanları için daha çok çabalamalı. Bir hayvan sever olarak belediyeyi bu konuda yetersiz buluyorum. Kulağında küpesi hamile hayvanlar görüyoruz. E hani kısırlaştırılmıştı?

- Burada yaşadığınız için kendinizi şanslı hissediyor musunuz?

Şanş demeyelim de seçim diyelim, çocuğunuz varsa hele ki. Oğlum yazın gece yarılarına kadar sitenin bahçesin de arkadaşlarıyla oynuyor mesela. Bunu şehir için de deneyemezsiniz bile. Diyorum ya mahalle gibi diye. Eskiden annelerimiz sokaktan eve zor sokarlardı bizi. Şimdi Göktürk’de sokaklar sitelerin bahçesi oldu.

Tiyatroyla tanışmanız nasıl oldu?

İzmir’liyim. İzmir'de ortaokuldayken seyrettiğim bir oyunla, tiyatronun başka bir dünya olduğunu düşündüm. İçinde bulunduğum şartlar konservatuarı düşünmeme bile izin vermedi. Üniversite de, Antalya da bambaşka bir bölümde okurken halk eğitim merkezinin tiyatro kurslarına katıldım. Ve koptum. Okulu bırakıp konservatuar sınavına girdim kazandım ve Anadolu üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Oyunculuğu bölümünü bitirdim.

- Dizi mi, tiyatromu?

İkisi de. Tiyatro ruhuma iyi gelir, televizyon cebime, açık ve net.

-Sahnede yaşadığınız ilginç bir olay var mı?

Çok var tabi, ama bende kalsın.

-Bir film yapsanız adı ve konusu ne olurdu?

Hep komedi işlerinde yer aldım ama kişisel tercihim bilim kurgu ve korku gerilim filmleri oldu. Adrenalini seviyorum. Yapacağım iş merak uyandırmalı, ürkütmeli. Romantik komediyle filan hiç işim olmaz açıkçası. Oyuncu olarak değil seyirci olarak diyorum bunu tabi. Romantik komedi de de oynadım ama bir korku filminde olmayı daha çok istiyorum. Bakarsınız kendim çekerim. Film seyretmek en, en, en sevdiğim şey.

- Özellikle oynamak istediğiniz bir oyuncu var mı?

Hayır, özellikle biri yok. İyi bir oyuncuyla mı iyi bir yönetmenle mi derseniz, yönetmeni seçerim. Yönetmen bir projenin iskeletidir. Gerisi çokta mühim değil.

2017 Den neler bekliyorsunuz?

Korku filmi dedim ama komedi oyunları yazıyorum. Umarım yazdığım oyun 2017’de sahne de olacak ve biraz güleceğiz. Ayrıca ben de yeni yılda muhteşem isimlerle ve prodüksiyonla bir müzikalle sahnelerde olacağım. Bu sürpriz! Bu arada Müfettiş oyunumuz devam ediyor. Tiyatro kedideyim. Haldun Dormen ile oyunumuza bekleriz.

Röportaj : Gülşah Altuntecim Çağatay
Fotoğraf : Mustafa Demir