Yüzyıllar boyunca dışarıdan gelen suyun taşındığı bu kemerler, yaşadığımız bölgeye apayrı bir güzellik katıyor. Büyük bir kısmı Belgrad Ormanı çevresinde yer alan kemerler, şehrin ihtiyaçlarını karşılarken gözden ırakta tarihe not düşülmüş vesikalar gibi karşımızda duruyor. Bu tarih kokan muhteşem surları birde üzerine çıkarak keşfetmenizi öneriyoruz.


 

Yıllara meydan okuyan; Uzun Kemer

Türkiye'nin günümüzde ayakta kalmış en uzun kemeri olan Göktürk'ün incisi Uzun Kemer, Kemerburgaz ormanlığının kuzeyinde, Göktürk girişinde kendini gösteriyor. Roma devrinden kalan kemerin kalıntıları üzerine 1554-1564 yılları arasında inşa edilen kemer, 1567 yılında yaşanan sel ve fırtına sebebiyle büyük hasar gördüğü halde, günümüzde yapılan çalışmalarla hala ilk günkü güzelliğiyle karşımızda olmaya devam ediyor.



Selfielerin vazgeçilmez adresi

Mimar Sinan tarafından yapılan uzunluğu 710, yüksekliği 26 metre olan bu iki katlı tarihi güzelliğimiz, alt katında 47, üst katında 50 olmak üzere toplamda 97 kemerden oluşuyor. Üst gözleri alt gözlere göre daha kısa olarak tasarlanan kemerin ayaklarından birinin üzerinde “Allah” yazısı olduğu çok net okunabiliyor. Bir diğer ayağında ise defineciler tarafından tahrip edilmiş olan bir madalyon yer alıyor. Yeşillikler arasında bulunan Uzun Kemer, tarihimize tuttuğu ışık ile fotoğrafçıların uğrak noktası olmaya devam ediyor. Depremlere ve yıllara meydan okuyan bu 500 yıllık tarihi kemer selfielerinize güzellik katıyor.


 
Film setlerinin vazgeçilmez adresi Kavuk- Eğri Kemer




Kemerburgaz girişinde doğayla bütünleşmiş ve heybetli güzelliği ile bizleri karşılayan 409 metre uzunluğundaki Kavuk (Eğri) Kemer,  Mimar Sinan tarafından 1554-1564 yılları arasında inşa edilerek, bu günlere bize bir armağan olarak kaldı. 90 derecelik açı ile ikiye ayrılan kemerin adı bu sebepten dolayı Eğri Kemer olarakta anılıyor. Kavuk Kemer 3 katlıdır ve orta kısmında bir geçit bulunuyor. Kemerin üzerine çıkıldığında geçitler arasında hala su olduğu da görebilirsiniz.



Birde üzerinden bakın

Mülkiyesi İSKİ'ye ait olan bu eserin altından geçen asfalt yol gözlerimizi şenlendirmekle birlikte, şehir içi ulaşımı da oldukça kolaylaştırıyor. Fakat su kemerinin bitişiğinde yapılan Hamidiye Su Fabrikası, kemerin tamamının gezilmesini ne yazık ki engelliyor. Kemer, günümüzde yıpranmış durumda olsa bile özgünlüğünü tam anlamıyla yitirmedi. Doğa ile bütünleşmiş sarmaşıklarla sarılı bu güzel kemer, klip ve reklam çekimlerinde sık sık kullanılırken, bir çok evlenme teklifine de tanık oluyor. Kavuk Kemer'in üzerine çıktıysanız, az bir az  daha cesaret gösterip üst katına çıkmanızı şiddetle öneriyoruz. Yaşadığımız bölgeye birde oradan bakmalısınız.