Akupunktur
, Latince bir kelime olup iğne anlamına gelen  acus  ile delmek , iğnelemek anlamına gelen  punctura   kelimelerinden türemiştir.  

Tarihçesi

  Akupunktur  5000 yılık bir geçmişe sahip olan bir tedavi tarzıdır. İlk uygulayanları Uygur Türkleridir. Sonra Çinliler, Japonlar ve Avrupalılar kullanmaya başlamışlar. Bugünkü seviyesine  Dünya Sağlık Örgütünün Akupunktur’u etkin bir tedavi metodu olduğunu kabullenmesinden sonra gelinmiştir ve bu seviyeye ulaşılmasında Çinli doktorların katkısı oldukça büyüktür.   Akupunktur, türkçeye iğnelemek olarak çevrilebilir.  Osmanlı döneminde kullanıldığını ve kuru iğne tedavisi olarak anıldığını biliyoruz. 

Akupunktur'a göre insan ve hastalık


 Akupunktur insanı beden ve ruh olarak ikiye ayırmaz. Biyolojik bedenimiz ruhumuzu yönetir ve bu yönetim için ruhun biraz daha kesif şekli olan "can" 'ın bütün hücrelere nüfus etmesi, yayılması gerekir. Can'ın bu yayılımı kanallar aracılığıyla olur. Eğer Can (veya özel bir enerji olan Çi'nin) kanallarda serbest olarak dolaşamazsa dolaşımın olamadığı, bozulduğu yerde hastalıklar ortaya çıkar. Kanallarda Can'ın dolaşımını engelleyen soğuk, sıcak, rüzgar, nem gibi bazı patolojik faktörler vardır ki bunlar hastalıkları oluştururlar. 


Bu patolojik faktörler tarafından tutulan her organın yaptığı iş farklı olduğundan aynı patolojik faktörler farklı hastalıklara sebep olabilirler. Enerjinin(Can’ın) tam gidemediği, az gittiği kanallarda enerji azlığı olurken o kanalın eşleniği olan kanalda enerji akışı fazla olabilir. Böylece kanallar arasında bir denge  bozukluğu  oluşur. Akupunktur bu anlamda bir denge tedavisidir.  Akupunktur’a göre hastalıklar enerji dengesi bozukluğundan ortaya  çıkar ve bu denge  tekrar korunduğunda kişiler iyileşirler.

Nasıl tedavi edilir?

Derimizin üzerinden derinlere doğru devam eden noktalar vardır. Bu noktalara vücudumuzun yönetim noktaları denilebilir. Noktalar kanallara

açılırlar. Kanallarda enerji tıkanıklığı olunca bu noktalar aracılığıyla tıkanıklıklar açılır, kanallardan enerji akımı sağlanarak hastalık tedavi edilir.

 
Teşhis nasıl yapılır?

Mevcut tıbbın imkanlarına akupunkturun kendisine has teknikleri ilave edilir. Akupunkturla teşhiste duyusal kabiliyet ve sezgi gücü önemlidir.

Hastanın yürümesinden konuşmasına kadar izlenir. Nabız muayenesiyle ön teşhis konulur. Noktalar tesbit edildikten  sonra tedaviye geçilir.

Noktalar iğnelenmekle, laser uygulanmakla, elektrik akımı uygulanmakla, masajla etkin hale getirilir.

 
Tedavi süresi ve sıklığı nedir?

İğneler  genelde 20 dakika kalır. Hastalar çoğu kez ikigünde bir gelirler. TipII Diyabet, şiddetli migren, trigeminal nevralji, akut astım,mide ülseri vs gibi hastalıklarda hergün tedavi uygulanır Tedavi süresi ve sıklığı hastalıklara göre değişir. Sigara alışkanlığının bırakılması tedavisinde haftada bir kez olmak üzere üç kez ,kilo için haftada bir gelinir.